A Ulusal Ekibimiz UEFA Uluslar C Ligi 1. Küme’de yoluna emin adımlarla devam ediyor. İzmir’de Litvanya’yı 2-0’la geçen Türkiye, kümede 4’te 4 yaptı ve puanını 12’ye yükselterek açık orta tepede yer aldı. Spor muharrirleri galibiyeti kıymetlendirdi.
NAZAR DEĞMESİN – BİLAL MEŞE (MİLLİYET)
“UEFA Uluslar Ligi’nde A Ulusal Takımı’mız, oynadığı futbol ve namağlup yoluna devam etmesi ülkemiz ismine sevindirici bir tablodur. Rakipler malum, asla bizim ayarımızda değil, biliyoruz. Ne var ki bu kulvarda alınan her galibiyetin ülke puanımıza müspet katkılar sağlayacağını da unutmayalım. Artı önümüzde değerli bir amaç var, Avrupa Şampiyonası Elemeleri, onun içindir ki bu maçlar bir manada o kulvara hazırlık maksadını da taşıyor, teknik adam için bulunmaz fırsattır, hele hele yeniyseniz!
‘RAKİPLER AYARIMIZDA DEĞİL’
UEFA Uluslar Ligi’nde A Ulusal Takımı’mız, oynadığı futbol ve namağlup yoluna devam etmesi ülkemiz ismine sevindirici bir tablodur. Rakipler malum, asla bizim ayarımızda değil, biliyoruz. Ne var ki bu kulvarda alınan her galibiyetin ülke puanımıza olumlu katkılar sağlayacağını da unutmayalım. Artı önümüzde kıymetli bir maksat var, Avrupa Şampiyonası Elemeleri, onun içindir ki bu maçlar bir manada o kulvara hazırlık hedefini da taşıyor, teknik adam için bulunmaz fırsattır, hele hele yeniyseniz!
‘HAKEM FRAPPART EN AZ FUTBOLCULAR KADAR KOŞTU’
İzmir’de oynanan maçta olumlu imajlar vardı, örneğin orta hakemin bayan olması. Valla, bir yandan maçı, öteki yandan Fransız orta hakem Frappart’ı dikkatle izledim. Temponun yüksek olmasında orta hakemin de fevkalade katkısı ön plandaydı. En az futbolcular kadar koştu, durumlara çok yakın oldu, o denli vara-yoğa düdük çalmadı, oyunun suratını kesmedi, yanlışlı bir düdük çalmadı. Öteki müspet bir tablo ise tribünlerdeki kalabalık, rakip Litvanya’da olsa, futbolseverler ay-yıldızlı takımımıza büyük takviye verdiler, bravo İzmir’e.
‘SERDAR DURSUN’DA IŞIK, UMUT VAR’
Efendim, kuşkusuz Stefan Kuntz yeni yüzler, yeni heyecanlar ve de ülkü bir takım oluşturmanın hesapları içinde. Asıl gücümüzü Avrupa Şampiyonası Eleme kümesinde göreceğiz, Ay-yıldızlı grubumuzu ve Kuntz’u bu kulvarda kantara çıkaracağız. Kuntz’un rakibe nazaran takım tercihi bence çok gerçek, zira elinin altında geniş bir takım var. Ay-yıldızlı takımda umut ışığı var, dileriz bu müspet imaj elemelere olumlu yansır, finalleri yakalarız.Kadroya bakıyoruz, neredeyse hepsini yakinen tanıyoruz… Efendim Burak Yılmaz’ın boşluğunu bakalım Serdar mı, yoksa Halil mi, ya da bir diğeri mı dolduracak? Tabi ki Burak Yılmaz çok özel bir golcüydü, onun ayarında-kalibresinde yeni birini bulmak şimdilik sıkıntı. Lakin, istatistiklere bakıyorum Serdar Dursun, boylu-poslu, yedi de yedi yaptı. Kötü bir istatistik değil, ışık, umut var.
‘EYLÜL’E KADAR RAHATIZ’
Açıkcası birinci maçta yarım düzine gol attığımız Litvanya karşısında birinci yarıda biraz zorlandık dersek abartmış olmayız. Savunma kilidini uzaktan Cengiz ve Hakan’ın sert şutlarıyla açmak istedik, olmadı, duran toptan Kaan Ayhan’la tek gol bulabildik bu yarıda. İkinci yarıda da rakibini kalabalık savunma anlayışından ödün vermemesi açıkcası bizim farkı açma isteğimize set çeken en büyük faktör oldu. Onlar da haklı, birinci maçta açıldılar, yarım düzine gol yediler! Ne var ki 54’de Cengiz Ünder’in düşürülmesinde VAR devreye girdi, orta hakem izledi, beyaz noktayı gösterdi. Kaptan Hakan şık bir vuruşla penaltıyı gole çevirdi. 81’de Cengiz ekibimize ikinci penaltıyı kazandırdı, kendisi kullandı, ne var ki Bartkus’u geçemedi. Evet, kazasız-belasız dört maçı geride bıraktık, Eylül’e kadar rahatız! Büyük bir iş kazası yaşamadığımız taktirde düzey atlayacağız, B kümesine yükseleceğiz. 2023’de ise kaldığımız yerden A kümesi için çaba edeceğiz, aman nazar değmesin!”
SERDAR DURSUN, SEMİH OLMAMALI – ATTİLA GÖKÇE (MİLLİYET)
“Milli Takım’ın Uluslar Ligi C kategorisinde oynadığı maçlar, yenilenen genç ve üretken takımın içinde Serdar Dursun’un da yıldızını parlattı. Ay-yıldızlı formayı giydiği son 7 maçta 7 gol attı Serdar Dursun.Milli Takım’ın Uluslar Ligi C kategorisinde oynadığı maçlar, yenilenen genç ve üretken takımın içinde Serdar Dursun’un da yıldızını parlattı. Ay-yıldızlı formayı giydiği son 7 maçta 7 gol attı Serdar Dursun.
‘MAÇ BAŞINA GOL ORTALAMASI İLE BİRİNCİ SIRADA’
Bazı arkadaşların yaptığı istatistik değerlendirmelere nazaran Serdar, maç başına 1 gol ortalamasıyla birinci sıraya yerleşti. İstatistikler daima olarak yenilendiği ve değiştiği için bu kadar az bilgi ile böylesine keskin bir sonuca ulaşmak bence biraz abartılı. Yeniden de umut veren bir tablodur. Takdir edilmeli.Serdar Dursun futbola çocukluğunda Almanya’da başlamış. Alt yapı kadrolarında gelişimini sürdürmüş. Fürth’de profesyonel mesleğine başlamış, Darmstadtd’da Alman ikinci ligi gol krallığını yaşamış. Türkiye’de de Eskişehirspor’dan Antalyaspor’a, Başakşehir’den Fenerbahçe’ye uzanan macerası sürüyor. Yaşı 31…
‘GEÇ KALMIŞ BİR OYUNCU’
Geç kalmış bir oyuncu. Lakin kalitesi, oyun karakteri ve grup içinde misyon paylaşımında sergilediği tablo, onu ciddiye almamız, hak ettiği bedeli vermemiz gerektiğini gösteriyor. Fenerbahçe’yi yakından izleyen arkadaşlara nazaran Serdar, lakin kaliteli ve düzgün oynayan bir ekibin içinde parlayabilen oyuncu. Makus giden bir maçta klasik santrfor büyüsüyle gol atıp grup kurtaracak, kupa kazandıracak bir oyuncu değil. Bence kolay karar vermemeli. Fenerbahçe aslında geçen yıl da bilhassa İsmail Kartal’ın idaresinde güzel oyunlar oynadı, takım kalitesini alana yansıttı.
‘SEMİH ŞENTÜRK’Ü ANIMSADIM’
Serdar Dursun da o maçlarda üzerine düşeni yaptı, beklenen golleri attı.Serdar Dursun’un birçok maçta sonradan oyuna katılarak gol katkısı yaptığını görünce Semih Şentürk’ü anımsadım. O da sonradan oyuna katılır, beklenen ya da beklenmeyen golleri atarak kendini gösterirdi. Lakin bir türlü anlayamadığım şey, maça kulübede başlama alışkanlığıydı. Onbirde alana çıktığı vakit atamadığı goller yüzünden ismi “nöbetçi golcü”ye çıkmıştı. Bir de iş başındaki hocaların çoklukla takımdaki yabancı oyunculara öncelik vermesi Semih’in büyük talihsizliğiydi.O nedenle diyorum ki Serdar, Semih olmamalı. Tam bilakis o sert rekabet içindeki takımın içinde birinci seçenek olmak için canını dişine takarak oynamalı. İnanıyorum ki çalışıp isteyince başarabilir. Umarım Jorge Jesus da adaletli biridir.”
A Ulusal Ekibimiz UEFA Uluslar C Ligi 1. Küme’de yoluna emin adımlarla devam ediyor. İzmir’de Litvanya’yı 2-0’la geçen Türkiye, kümede 4’te 4 yaptı ve puanını 12’ye yükselterek açık orta tepede yer aldı. Spor muharrirleri galibiyeti kıymetlendirdi.
NAZAR DEĞMESİN – BİLAL MEŞE (MİLLİYET)
“UEFA Uluslar Ligi’nde A Ulusal Takımı’mız, oynadığı futbol ve namağlup yoluna devam etmesi ülkemiz ismine sevindirici bir tablodur. Rakipler malum, asla bizim ayarımızda değil, biliyoruz. Ne var ki bu kulvarda alınan her galibiyetin ülke puanımıza müspet katkılar sağlayacağını da unutmayalım. Artı önümüzde değerli bir amaç var, Avrupa Şampiyonası Elemeleri, onun içindir ki bu maçlar bir manada o kulvara hazırlık maksadını da taşıyor, teknik adam için bulunmaz fırsattır, hele hele yeniyseniz!
‘RAKİPLER AYARIMIZDA DEĞİL’
UEFA Uluslar Ligi’nde A Ulusal Takımı’mız, oynadığı futbol ve namağlup yoluna devam etmesi ülkemiz ismine sevindirici bir tablodur. Rakipler malum, asla bizim ayarımızda değil, biliyoruz. Ne var ki bu kulvarda alınan her galibiyetin ülke puanımıza olumlu katkılar sağlayacağını da unutmayalım. Artı önümüzde kıymetli bir maksat var, Avrupa Şampiyonası Elemeleri, onun içindir ki bu maçlar bir manada o kulvara hazırlık hedefini da taşıyor, teknik adam için bulunmaz fırsattır, hele hele yeniyseniz!
‘HAKEM FRAPPART EN AZ FUTBOLCULAR KADAR KOŞTU’
İzmir’de oynanan maçta olumlu imajlar vardı, örneğin orta hakemin bayan olması. Valla, bir yandan maçı, öteki yandan Fransız orta hakem Frappart’ı dikkatle izledim. Temponun yüksek olmasında orta hakemin de fevkalade katkısı ön plandaydı. En az futbolcular kadar koştu, durumlara çok yakın oldu, o denli vara-yoğa düdük çalmadı, oyunun suratını kesmedi, yanlışlı bir düdük çalmadı. Öteki müspet bir tablo ise tribünlerdeki kalabalık, rakip Litvanya’da olsa, futbolseverler ay-yıldızlı takımımıza büyük takviye verdiler, bravo İzmir’e.
‘SERDAR DURSUN’DA IŞIK, UMUT VAR’
Efendim, kuşkusuz Stefan Kuntz yeni yüzler, yeni heyecanlar ve de ülkü bir takım oluşturmanın hesapları içinde. Asıl gücümüzü Avrupa Şampiyonası Eleme kümesinde göreceğiz, Ay-yıldızlı grubumuzu ve Kuntz’u bu kulvarda kantara çıkaracağız. Kuntz’un rakibe nazaran takım tercihi bence çok gerçek, zira elinin altında geniş bir takım var. Ay-yıldızlı takımda umut ışığı var, dileriz bu müspet imaj elemelere olumlu yansır, finalleri yakalarız.Kadroya bakıyoruz, neredeyse hepsini yakinen tanıyoruz… Efendim Burak Yılmaz’ın boşluğunu bakalım Serdar mı, yoksa Halil mi, ya da bir diğeri mı dolduracak? Tabi ki Burak Yılmaz çok özel bir golcüydü, onun ayarında-kalibresinde yeni birini bulmak şimdilik sıkıntı. Lakin, istatistiklere bakıyorum Serdar Dursun, boylu-poslu, yedi de yedi yaptı. Kötü bir istatistik değil, ışık, umut var.
‘EYLÜL’E KADAR RAHATIZ’
Açıkcası birinci maçta yarım düzine gol attığımız Litvanya karşısında birinci yarıda biraz zorlandık dersek abartmış olmayız. Savunma kilidini uzaktan Cengiz ve Hakan’ın sert şutlarıyla açmak istedik, olmadı, duran toptan Kaan Ayhan’la tek gol bulabildik bu yarıda. İkinci yarıda da rakibini kalabalık savunma anlayışından ödün vermemesi açıkcası bizim farkı açma isteğimize set çeken en büyük faktör oldu. Onlar da haklı, birinci maçta açıldılar, yarım düzine gol yediler! Ne var ki 54’de Cengiz Ünder’in düşürülmesinde VAR devreye girdi, orta hakem izledi, beyaz noktayı gösterdi. Kaptan Hakan şık bir vuruşla penaltıyı gole çevirdi. 81’de Cengiz ekibimize ikinci penaltıyı kazandırdı, kendisi kullandı, ne var ki Bartkus’u geçemedi. Evet, kazasız-belasız dört maçı geride bıraktık, Eylül’e kadar rahatız! Büyük bir iş kazası yaşamadığımız taktirde düzey atlayacağız, B kümesine yükseleceğiz. 2023’de ise kaldığımız yerden A kümesi için çaba edeceğiz, aman nazar değmesin!”
SERDAR DURSUN, SEMİH OLMAMALI – ATTİLA GÖKÇE (MİLLİYET)
“Milli Takım’ın Uluslar Ligi C kategorisinde oynadığı maçlar, yenilenen genç ve üretken takımın içinde Serdar Dursun’un da yıldızını parlattı. Ay-yıldızlı formayı giydiği son 7 maçta 7 gol attı Serdar Dursun.Milli Takım’ın Uluslar Ligi C kategorisinde oynadığı maçlar, yenilenen genç ve üretken takımın içinde Serdar Dursun’un da yıldızını parlattı. Ay-yıldızlı formayı giydiği son 7 maçta 7 gol attı Serdar Dursun.
‘MAÇ BAŞINA GOL ORTALAMASI İLE BİRİNCİ SIRADA’
Bazı arkadaşların yaptığı istatistik değerlendirmelere nazaran Serdar, maç başına 1 gol ortalamasıyla birinci sıraya yerleşti. İstatistikler daima olarak yenilendiği ve değiştiği için bu kadar az bilgi ile böylesine keskin bir sonuca ulaşmak bence biraz abartılı. Yeniden de umut veren bir tablodur. Takdir edilmeli.Serdar Dursun futbola çocukluğunda Almanya’da başlamış. Alt yapı kadrolarında gelişimini sürdürmüş. Fürth’de profesyonel mesleğine başlamış, Darmstadtd’da Alman ikinci ligi gol krallığını yaşamış. Türkiye’de de Eskişehirspor’dan Antalyaspor’a, Başakşehir’den Fenerbahçe’ye uzanan macerası sürüyor. Yaşı 31…
‘GEÇ KALMIŞ BİR OYUNCU’
Geç kalmış bir oyuncu. Lakin kalitesi, oyun karakteri ve grup içinde misyon paylaşımında sergilediği tablo, onu ciddiye almamız, hak ettiği bedeli vermemiz gerektiğini gösteriyor. Fenerbahçe’yi yakından izleyen arkadaşlara nazaran Serdar, lakin kaliteli ve düzgün oynayan bir ekibin içinde parlayabilen oyuncu. Makus giden bir maçta klasik santrfor büyüsüyle gol atıp grup kurtaracak, kupa kazandıracak bir oyuncu değil. Bence kolay karar vermemeli. Fenerbahçe aslında geçen yıl da bilhassa İsmail Kartal’ın idaresinde güzel oyunlar oynadı, takım kalitesini alana yansıttı.
‘SEMİH ŞENTÜRK’Ü ANIMSADIM’
Serdar Dursun da o maçlarda üzerine düşeni yaptı, beklenen golleri attı.Serdar Dursun’un birçok maçta sonradan oyuna katılarak gol katkısı yaptığını görünce Semih Şentürk’ü anımsadım. O da sonradan oyuna katılır, beklenen ya da beklenmeyen golleri atarak kendini gösterirdi. Lakin bir türlü anlayamadığım şey, maça kulübede başlama alışkanlığıydı. Onbirde alana çıktığı vakit atamadığı goller yüzünden ismi “nöbetçi golcü”ye çıkmıştı. Bir de iş başındaki hocaların çoklukla takımdaki yabancı oyunculara öncelik vermesi Semih’in büyük talihsizliğiydi.O nedenle diyorum ki Serdar, Semih olmamalı. Tam bilakis o sert rekabet içindeki takımın içinde birinci seçenek olmak için canını dişine takarak oynamalı. İnanıyorum ki çalışıp isteyince başarabilir. Umarım Jorge Jesus da adaletli biridir.”
