Büyükçekmece’de internet reklamı üzerine farklı tarihlerde duşakabin siparişi veren Zekai Sezer ve Emre Yılmaz, iş yeri sahibi H.İ. ile irtibata geçti. Sipariş verdikleri duşakabinler için bir ölçü para ödeyen Sezer ve Yılmaz, 20 gün boyunca duşakabinlerini alamayınca, H.İ. ile görüşmek istedi. Siparişlerinin ne vakit teslim edileceği konusunda kesin bir bilgi alamayan Sezer ve Yılmaz, bu sefer ödedikleri paranın geri iade edilmesini istedi. Para iadesi isteklerine de olumlu karşılık alamadılar.
KEPENGİNE DOLANDIRICI YAZDI
Yılmaz ve Sezer ile tıpkı mağduriyeti yaşadığını belirten M.D., bir aydır H.İ.’ye ulaşamadığı gerekçesiyle dükkana geldi. İş yerinde kimseyi bulamayan adam, spreyle kepenge ‘Bu dolandırıcı. Bu adama para kaptırmayın’ yazdı. M.D., bir gün sonra tekrar dükkana geldiğinde, kepengin kaldırıldığını görünce, bu kere tıpkı yazıyı cama yazdı. Dükkanına gelmeyen H.İ.’nin bir arkadaşını göndererek yazıyı gazete kağıtlarıyla kapattığı belirtildi.
MAĞDURLARDAN ŞİKAYETÇİ OLDU
İş yeri kepengi ve camına yazılan yazılarla ilgili, güvenlik kamerası kayıtlarıyla polise başvuran H.İ., kendisine hakaret edildiği teziyle şikayetçi oldu. İş yeri sahibi H.İ., yazılı bir açıklama yaptı.
H.İ., “M.D. isimli kişi dükkanıma yazı yazan kişi. Yazısının fotoğrafını çekip, bana gönderdi. ‘Ben bunları yaptım, daha da yapacağım’ dedi. Savcılığa kabahat duyurusunda bulundum. Mağduriyetim giderilmesini istiyorum. Bana sipariş verdi ve ödeme yaptı. Ben de cam siparişlerini verdim. Camcıda eserler geç çıktı. Durumu açıkladığımda bana küfredip, tehdit etti. Tekrar de nezaketimi bozmadım, can dehşetiyle karakola gittim. Başka müşterim Emre Yılmaz’dan 4 bin 500 lira ön ödeme aldım. Zekai Sezer’den de birebir formda. Açıklamama karşın anlayışsız davranıp, küfrettiler. Telefonlarla taciz ettiler. Dükkanın önünden gitmediler. Her gün beklediğini kendi de söylüyor. Beni dükkanıma sokmadılar. Gelemediğim için siparişleri uzadı. Ben siparişlerini verdim, para iadesi yapsaydım ziyan edecektim. Eserleri de ellerimdeydi. İş hayatımı bitirdiler. Ben malzemecilerden eser alamıyorum, kimse yüzüme bakmıyor.” dedi.
“SUÇLUYMUŞUZ ÜZERE KARAKOLA GİDİYORUZ”
Müşteri Zekai Sezer, “Sipariş verdiğimiz teşhir eseriydi. Bize 4-5 gün sonra takacağını söyledi. Söylediği tarihte kendisini aradım. Mazeretler sıraları, günlerce oyaladı. Söylediği tarihin üzerinden 24-25 gün geçti. Hala dönmüş değil. Aradığım vakit telefonlarına bakmıyor, engellemiş. Yapmıyorsan, paramızı öde diyorum. Şu anda ‘Dolandırıcısın’ diyorum. Bunu direkt söyledim. Bunları söylediğimiz için bizden şikayetçi olmuş. Polis merkezine dün gidip söz verdik. İnsanları hala dolandırıyor. İki gün evvel dükkanının camına öteki bir mağdur yeniden yazı yazdı. Biz paramızı istiyoruz. Hem eseri vermiyor, hem de beni aradınız diye şikayetçi oluyor. Hatalıymışız üzere karakola gidiyoruz” diye konuştu.
“DÜKKANIN ÖNÜNDE NÖBET TUTMAYA BAŞLADIM”
Mağdur olduğunu söyleyen öteki müşteri Emre Yılmaz ise, “İnternetten farklı bir firmanın ismini kullandığı reklam üzerinden irtibata geçtim. Bana kendini Mehmet Erkan İlbeyli olarak tanıttı. Dükkanına gittim, gösterdiği eserleri beğendim. Bunun karşılığında 3 bin lira bir ödeme yaptım. Duşakabini 15 gün sonra takacağını söyledi. Beş gün sonra telefon açıp ekstra bir ödeme daha istedi. Birebir hesap numarasına 1500 lira gönderdim. Beni 15-20 gün kadar oyaladı. Mahkemeye düştüm, desenciden çıkmadı, diyerek uzattı. 20 gün daha bekledik. Artık dükkanın önünde nöbet tutmaya başladım. Dükkan da açılıp kapanmıyor. Dükkanın kepengine ‘Bu adam dolandırıcıdır’ diye öbür bir mağdur yazı yazmış. Sonra bana telefon açtı, ‘Bana yapılanı görüyor musun?’ dedi. Ben de yapanın ellerine sıhhat dedim. Ben de ifşa edeceğimi söyledim” diye konuştu.
“MAĞDURLARA UZAKLAŞTIRMA KARARI ÇIKARIYOR”
H.İ.’nin şikayetiyle mahkeme süreci başladığını söyleyen Yılmaz “Arkadaş bizi şikayet etmiş, arsız hırsız, mesken sahibini meskenden kovarmış. Gittik tabirimizi verdik. Şunu anlamıyorum, bir kişi, 3 kişiyi dolandırıyor. Dolandırdıktan sonra devlet mağdurlara uzaklaştırma kararı çıkarıyor. Biz paramızı isteyemiyoruz, duşkabini alamıyoruz. Dolandırıcı kollanıyor, mağdur burada bu türlü bekliyor” dedi.
Büyükçekmece’de internet reklamı üzerine farklı tarihlerde duşakabin siparişi veren Zekai Sezer ve Emre Yılmaz, iş yeri sahibi H.İ. ile irtibata geçti. Sipariş verdikleri duşakabinler için bir ölçü para ödeyen Sezer ve Yılmaz, 20 gün boyunca duşakabinlerini alamayınca, H.İ. ile görüşmek istedi. Siparişlerinin ne vakit teslim edileceği konusunda kesin bir bilgi alamayan Sezer ve Yılmaz, bu sefer ödedikleri paranın geri iade edilmesini istedi. Para iadesi isteklerine de olumlu karşılık alamadılar.
KEPENGİNE DOLANDIRICI YAZDI
Yılmaz ve Sezer ile tıpkı mağduriyeti yaşadığını belirten M.D., bir aydır H.İ.’ye ulaşamadığı gerekçesiyle dükkana geldi. İş yerinde kimseyi bulamayan adam, spreyle kepenge ‘Bu dolandırıcı. Bu adama para kaptırmayın’ yazdı. M.D., bir gün sonra tekrar dükkana geldiğinde, kepengin kaldırıldığını görünce, bu kere tıpkı yazıyı cama yazdı. Dükkanına gelmeyen H.İ.’nin bir arkadaşını göndererek yazıyı gazete kağıtlarıyla kapattığı belirtildi.
MAĞDURLARDAN ŞİKAYETÇİ OLDU
İş yeri kepengi ve camına yazılan yazılarla ilgili, güvenlik kamerası kayıtlarıyla polise başvuran H.İ., kendisine hakaret edildiği teziyle şikayetçi oldu. İş yeri sahibi H.İ., yazılı bir açıklama yaptı.
H.İ., “M.D. isimli kişi dükkanıma yazı yazan kişi. Yazısının fotoğrafını çekip, bana gönderdi. ‘Ben bunları yaptım, daha da yapacağım’ dedi. Savcılığa kabahat duyurusunda bulundum. Mağduriyetim giderilmesini istiyorum. Bana sipariş verdi ve ödeme yaptı. Ben de cam siparişlerini verdim. Camcıda eserler geç çıktı. Durumu açıkladığımda bana küfredip, tehdit etti. Tekrar de nezaketimi bozmadım, can dehşetiyle karakola gittim. Başka müşterim Emre Yılmaz’dan 4 bin 500 lira ön ödeme aldım. Zekai Sezer’den de birebir formda. Açıklamama karşın anlayışsız davranıp, küfrettiler. Telefonlarla taciz ettiler. Dükkanın önünden gitmediler. Her gün beklediğini kendi de söylüyor. Beni dükkanıma sokmadılar. Gelemediğim için siparişleri uzadı. Ben siparişlerini verdim, para iadesi yapsaydım ziyan edecektim. Eserleri de ellerimdeydi. İş hayatımı bitirdiler. Ben malzemecilerden eser alamıyorum, kimse yüzüme bakmıyor.” dedi.
“SUÇLUYMUŞUZ ÜZERE KARAKOLA GİDİYORUZ”
Müşteri Zekai Sezer, “Sipariş verdiğimiz teşhir eseriydi. Bize 4-5 gün sonra takacağını söyledi. Söylediği tarihte kendisini aradım. Mazeretler sıraları, günlerce oyaladı. Söylediği tarihin üzerinden 24-25 gün geçti. Hala dönmüş değil. Aradığım vakit telefonlarına bakmıyor, engellemiş. Yapmıyorsan, paramızı öde diyorum. Şu anda ‘Dolandırıcısın’ diyorum. Bunu direkt söyledim. Bunları söylediğimiz için bizden şikayetçi olmuş. Polis merkezine dün gidip söz verdik. İnsanları hala dolandırıyor. İki gün evvel dükkanının camına öteki bir mağdur yeniden yazı yazdı. Biz paramızı istiyoruz. Hem eseri vermiyor, hem de beni aradınız diye şikayetçi oluyor. Hatalıymışız üzere karakola gidiyoruz” diye konuştu.
“DÜKKANIN ÖNÜNDE NÖBET TUTMAYA BAŞLADIM”
Mağdur olduğunu söyleyen öteki müşteri Emre Yılmaz ise, “İnternetten farklı bir firmanın ismini kullandığı reklam üzerinden irtibata geçtim. Bana kendini Mehmet Erkan İlbeyli olarak tanıttı. Dükkanına gittim, gösterdiği eserleri beğendim. Bunun karşılığında 3 bin lira bir ödeme yaptım. Duşakabini 15 gün sonra takacağını söyledi. Beş gün sonra telefon açıp ekstra bir ödeme daha istedi. Birebir hesap numarasına 1500 lira gönderdim. Beni 15-20 gün kadar oyaladı. Mahkemeye düştüm, desenciden çıkmadı, diyerek uzattı. 20 gün daha bekledik. Artık dükkanın önünde nöbet tutmaya başladım. Dükkan da açılıp kapanmıyor. Dükkanın kepengine ‘Bu adam dolandırıcıdır’ diye öbür bir mağdur yazı yazmış. Sonra bana telefon açtı, ‘Bana yapılanı görüyor musun?’ dedi. Ben de yapanın ellerine sıhhat dedim. Ben de ifşa edeceğimi söyledim” diye konuştu.
“MAĞDURLARA UZAKLAŞTIRMA KARARI ÇIKARIYOR”
H.İ.’nin şikayetiyle mahkeme süreci başladığını söyleyen Yılmaz “Arkadaş bizi şikayet etmiş, arsız hırsız, mesken sahibini meskenden kovarmış. Gittik tabirimizi verdik. Şunu anlamıyorum, bir kişi, 3 kişiyi dolandırıyor. Dolandırdıktan sonra devlet mağdurlara uzaklaştırma kararı çıkarıyor. Biz paramızı isteyemiyoruz, duşkabini alamıyoruz. Dolandırıcı kollanıyor, mağdur burada bu türlü bekliyor” dedi.
