Rusya’nın en büyük petrokimya şirketi SIBUR’un eski Üst Yöneticisi (CEO) Dmitriy Konov, Avrupa Birliği’nin (AB) kendisine yönelik şahsi yaptırımları nedeniyle hukuksal süreç başlattığını belirterek, “AB yaptırımlarıyla ilgili en büyük sorun, Avrupalı şirketlerin Rusya’ya teknolojik ekipman ve fon sağlamasının yasaklanmasıdır.” dedi.
Rusya’nın en büyük ve Türkiye pazarında da faaliyet gösteren petrokimya şirketi SIBUR’un 2006’dan bu yana CEO’luğunu yapan Konov, AB’nin kendisine yönelik yaptırım kararı almasıyla mart ayında şirketteki misyonlarından ayrıldığını duyurmuştu.
Konov, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Batılı ülkelerin yaptırımlarını adil bulmadığını söyledi.
AB’deki varlıklarının dondurulduğunu ve Avrupalıların artık şahsen kendisiyle ticaret yapamadığını kaydeden Konov, “Avrupa’da ipotekli bir konut ve küçük bir banka hesabı dışında pek bir şeye sahip değilim. Bu bir prensip problemi, adil değil. Avrupa’da çok arkadaşım var. Avrupa’da eğitim aldım, bir mühlet Avrupa’da çalıştım, bu yüzden benim için duygusal olarak güç bir durum. (Yaptırım) Listeye dahil edilmeyi haklı kılan münasebetlerin adil olduğunu düşünmüyorum.” dedi.
Konov, avukatları aracılığıyla kendisine yönelik yaptırımlarla ilgili türel süreç başlattığına işaret ederek, “Avukatlarım, AB Kurulu’na ‘gözlemler’ sunarak, yaklaşımlarını yine değerlendirmesini istedi. Ayrıyeten Lüksemburg’daki AB Genel Mahkemesi’nde bana yönelik şahsi yaptırımları da olgusal yahut yasal desteği olmadığı gerekçesiyle temyize götürdük.” diye konuştu.
SIBUR’un özel bir şirket olduğunu ve vergilerini direkt federal hükümet yerine faaliyet gösterdiği bölgelere ödediğine dikkati çeken Konov, “Avrupa Komitesi’nin, Rus hükümetine değerli bir gelir kaynağı sağlayan ve hasebiyle Ukrayna’nın istikrarsızlaşmasından sorumlu olan şirket tarafından istihdam edildiğime dair tezleri geçerli değildir.” sözlerini kullandı.
“SIBUR’UN TÜRKİYE FAALİYETLERİ ARTABİLİR”
Konov, Avrupa Konseyi’nin kendisine yönelik yaptırımlarla ilgili yaklaşımını tekrar gözden geçireceğini ve haklarının Avrupa hukuku tarafından korunacağını umduğunu vurguladı.
İşini başarılı halde yerine getirdiği için cezalandırıldığını söyleyen Konov, “(Yaptırımlar) Bunun adil olduğunu düşünmüyorum. SIBUR’u bilhassa çevresel ve toplumsal düsturlar açısından memleketler arası standartlara uygun bir şirket haline getirdim. SIBUR eserleri, bilhassa Avrupa Birliği’ndeki müşterilerin taleplerini karşılamaktadır. Dünyayı daha âlâ bir yer haline getirmek için harcadığım tüm eforları takdir etmenin garip bir yolu.” dedi.
Rusya’ya yönelik yaptırımlarla ilgili “şüpheli bir enstrüman” tanımlamasını kullanan Konov, “AB yaptırımlarıyla ilgili en büyük sorun, Avrupalı şirketlerin Rusya’ya teknolojik ekipman ve fon sağlamasının yasaklanmasıdır. SIBUR’un Avrupa’ya ihraç ettiği eserlerin birçok, Rusya ile AB ticaret kısıtlamalarının kurbanı oldu.” formunda konuştu.
Konov, SIBUR’un Avrupalı müşterilerinin mevcut durumdan ziyan gördüklerine dikkati çekerek “Şirketin alternatif ihracat noktaları arayışında olacağını varsayabiliriz. Yeniden de ne SIBUR ne de Avrupalı şirketler bu hususta kendilerini suçlamamalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
SIBUR’un, ticaret kısıtlamaları nedeniyle şirket cirosunda yüzde 23 hisseye sahip Avrupa’ya ihracatını kısmak zorunda kaldığına vurgu yapan Konov, “Türkiye, SIBUR’un satışlarında yüzde 6 hisseyle zati kıymetli bir pazar haline gelmişti. Türkiye pazarının değeri, ambalajdan araba üretimine kadar yaygın olarak kullanılan plastiklere ve sinemalar, sentetik elyaflar ve deterjanlar için bir ham husus olan maleik anhidrit (MAN) için ağırlaşan talebin tesiriyle artabilir.” dedi.
