TİKAD Lideri Bulut yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:
“Kur muhafazalı mevduat, gelire endeksli senet uygulamaları başta olmak üzere atılan adımlar iktisatta yaşanan dolarizasyonu bilakis çevirmeyi başardı. 1 trilyon TL’ye yakın mevduatın toplandığı kur muhafazalı mevduat eseri Rusya – Ukrayna savaşı ortaya çıkana ve ABD Merkez Bankası’nın enflasyonla baş etmek üzere faiz artırım sürecinin başladığı nisana kadar kurda ülkemizin gereksinim duyduğu istikrarı sağlamayı başarmıştır.
Takip eden periyotta artan güç fiyatlarına bağlı olarak yükselen döviz talebi ve ABD Merkez Bankası’nın attığı faiz artırım adımları kurda yine bir üst harekete neden olmuştur. Yükselen enflasyon ve vatandaşlarımızın gelirlerinin ve tasarruflarının korunması ismine bir dizi yeni tedbir de açıklanmış başta Hazine ve Maliye Bakanlığı olmak üzere ilgili tüm iktisat idaresi üniteleri tedbirleri süratle almıştır.
Cumhuriyet tarihi ihracat rekorlarının kırıldığı, ekonomik büyümenin salgın periyodunda dahi devam ettiği, salgın sonrasında ise güçlendiği bu periyodun meyveleri yakın bir vakitte ortaya çıkacaktır.
Bu noktadan sonra Türkiye iş dünyasına ve iş bayanlarına düşen bu uzun vadeli dönüşüm sürecinde elini taşın altına koymaktır. Bu süreçte ortaya çıkan maliyetlerin toplumun tüm kesitleri üzerinde yarattığı tesirlerin de farkında olarak yaratılan katma bedelin başta çalışanlar olmak üzere tüm paydaşlarla hakka ve hukuka uygun olarak paylaşılması ise bu dönüşüm adımlarını atma cüreti gösteren hükümetin programının ve ülkemizin uzun vadeli ekonomik refahı için büyük değer taşımaktadır.”
Ücretlerde iyileştirme vurgusu
Nilüfer Bulut, “Bu noktada biz iş bayanları olarak önümüzdeki periyotta başta ihracatın artırılması ve fiyat iyileştirmeleri olmak üzere hükümetimizin bize göstereceği tüm gayelerde koşar adım yola devam edeceğimizi söz etmek isteriz. Problemlerin acı reçetelerle, kısa vadeli yararcı yaklaşımlarla tahlillerinin önerildiği bir ortama teslim olmayı gerçek bulmadığımızı söz etmek isteriz. Biz her vakit, paradan para kazanma yaklaşımı yerine, yeni yatırımlarla büyüyen ve gelişen, üretime dayanan, istihdam oluşturan, ülke iktisadına katma bedel sağlayan bir iktisat yaklaşımını benimsedik; bundan sonra da birebir sorumluluk şuuruyla yol almaya devam edeceğiz” dedi.
