İstanbul 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın birinci duruşmasına tutuklu sanıklar Bekir Aras ve Hasan Aras getirilirken, kent dışındaki tutuksuz sanık Oğuzhan Karcıoğlu SEGBİS ile bağlandı. Öldürülen Serdar Yılmaz’ın eşi Seda Yılmaz ve olayda yaralanan kızı Nazar Yılmaz ile taraf avukatları duruşmada hazır bulundu.
“KAÇARKEN NEFSİ MÜDAFAA YAPTIM, NEDEN KAÇIYORUM DİYE SORDUM”
Tutuklu sanık Bekir Aras tabirinde, Serdar Yılmaz ile 4 yıl evvel bir tartışma yaşadıklarını ve ortalarında hasımlık olduğunu belirtti. Aras, olayın yaşandığı gün, kardeşiyle ortasında bir gerginlik yaşandığını, öfkeyle elindeki alkol şişesini kırdığını anlattı. Seslerden rahatsız olan Serdar Yılmaz’ın damadı Metin isimli kişinin, kendisine sert reaksiyon gösterdiğini söyleyen sanık Aras, şöyle devam etti: “Siz de o kadar düğün dernek yaptınız, biz ses çıkarmadık dedim. Metin’le tartıştık, boğazıma sarıldı beni silkeleyip yere iterek oradan ayrıldı. Tekrar geleceğini söyledi. Bende korktuğum için silahımı yanıma aldım. Odada televizyon izliyordum. O sırada kapıdan sesler geldiğini duydum. Kapıya gerçek dönünce Serdar’la göz göze geldik. O sırada kardeşim yere fikir, vurulduğunu düşündüm. Serdar da elini beline hakikat atınca, yanımda bulunan silahla ona yanlışsız ateş ettim, kendini yere attı. Kalabalık oldukları için olay yerinden kaçtım. Silah yük yaptığı için denize attım. Kaçarken kendi kendime, nefsi müdafaa yaptım, neden kaçıyorum diye sordum. Kaçarsam hatalı olurum diye düşünerek karakola gidip teslim oldum” dedi.
“ABİM YERE HAKİKAT BİRKAÇ DEFA ATEŞ ETTİ”
Tutuklu sanık Hasan Aras ise savunmasında “Aileyi 5-6 yıldır tanıyoruz, üst katımızda otururlar. Olay günü ağabeyimle tartıştık. Tartışma sorasında abim duvara birkaç bir şey attı. Sonra yanımıza Metin geldi ‘Duvara ne atıyorsunuz’ dedi. 5-6 bireyle gelmişlerdi. Sonra bize ‘Ben birazdan geri geleceğim, göreceksiniz’ dedi ve gitti. Sonra Serdar geldi, saldırmaya başladılar. O an abim yere gerçek birkaç kere ateş etti. Serdar’la birlikte gelenler de bulunduğumuz dernek binasına şişe filan atmaya başladılar. Bende kendimi lavaboya kilitleyerek polisi aradım. Hatasızım tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum” diye konuştu.
Tutuksuz sanık Oğuzhan Karcıoğlu ise, olayla ilgisi olmadığını belirterek beraatını talep etti.
“EŞİME ŞUURLU HALDE SİLAHLA ATEŞ ETTİLER”
Maktulün eşi Seda Yılmaz ise “Sanıkları 7 yıldır tanırız, kiracılarıyız, ortamızda hasımlık vardı. Olay günü kızımın kına gecesi vardı. Kına gecesi bitince meskene çıktık. Konutta pencere kenarında otururken, alkol şişesi attıklarını gördüm. Eşim neden attıklarını sorunca tartışma çıktı, aşağı indi. Ben de peşinden indim. Eşim derneğe girince Hasan eşimin boğazına sarıldı. Ben onları ayırmaya çalışırken, Hasan Aras silahın karşıtıyla arttan bana vurdu. Sonra eşime, şuurlu formda, silahla ateş ettiler. Eşim vurulduktan sonra onu çekmeye çalıştım. Nazar o anda babasını kurtarmaya gelince o da yaralandı. Şikayetçiyim” diye konuştu.
“ARTIK BİZİM BABAMIZ YOK”
Serdar Yılmaz’ın kızı Nazar Yılmaz, “Sanıklar konutun penceresine şişe attılar, annem de önünde oturuyordu. Babam neden attıklarını sordu, Ayhan diye biri babama küfür edince babamda aşağıya indi. Aşağıda tartışmaya başladılar. Bekir babamın üzerine gerçek silahla ateş etti. Annem de onu kenara çekmeye çalışıyordu. Sonra bana yanlışsız ateş etti. Kurşun bacağıma isabet etti. Artık babamız yok. Ulusal basketbol seçmelerine gitmiştim, spor hayatım bitti. Sanıklardan şikayetçiyim, en ağır biçimde cezalandırılmalarını istiyorum” dedi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Hasan Aras ve Bekir Aras’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Heyet, kamera manzaralarının incelenerek rapor alınması için belgeyi uzmana gönderilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
PLANLI BİÇİMDE HAREKET ETMİŞLER
Davanın iddianamesinde Beyoğlu’nda 21 Eylül 2021 tarihinde gerçekleşen olayın, gürültü nedeniyle başladığı belirtiliyor. Sanık Bekir Aras’ın, tartıştığı Serdar Yılmaz’a 7-8 el ateş ettiği, mermilerden 5’inin öldürücü nitelikte olduğu bildirilen iddianamede, şüphelilerin tıpkı kasıtla, fikir ve hareket birliği içerisinde hareket ettikleri de belirtildi. Şüpheliler Bekir Aras, Hasan Aras ve Oğuzhan Karcıoğlu’nun ‘Kasten öldürme’, cürmünden müebbet mahpus ve ‘Ruhsatsız silah bulundurma’ hatasından 3’er yıldan 9’ar yıla kadar mahpus cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi.
“BENDE VURULDUĞUMDAN ÖTÜRÜ BASKETBOL HAYATIM BİTTİ”
Duruşma sonrası maktulün eşi Seda Yılmaz, kızı Nazar Yılmaz ve avukatları Çağlayan Adliyesi önünde açıklama yaptı. Nazar Yılmaz, “Olay günü camımıza alkol şişesi geldi. Babam ‘ne oluyor’ diye dışarı çıktı. Biri argo kelamlar söyleyerek, babamı aşağıya çağırdı. Babam terliklerle aşağıya indi. Sonra silahlar patladı. Ben de vurulduğumdan ötürü basketbol hayatım bitti. Ulusal grup seçmelerine gitmiştim. Spor hayatım bitti. Sanıkların en ağır biçimde ceza almalarını istiyorum” dedi.
Seda Yılmaz ise eşinin sıhhat çalışanı olduğunu belirterek, “Kızımın kına gecesi vardı. Kına gecesinden bir saat sonra eşim vuruldu. Durduk yere eşimi vurdular, hatasız yere. Bunların en ağır halde ceza almalarını istiyorum. Adalet neyse yerini bulsun” biçiminde konuştu.
“KIZINA DA MAKSAT GÖZETMEKSİZİN ATEŞ EDİYORLAR”
Şikayetçi avukatı Halil İbrahim Özgür, “Sanıklar aşağıda dernek ismi altında meyhane işletiyorlar. Üst katta oturan müvekkillerimizi, meskenden çıkarıp oraya da kumarhane yapmak istiyorlar. Gidecek yerleri olmadığı için, meskende kalmaya devam ediyorlar. Olay günü de plan yapıldığını düşünüyoruz. Cama alkol şişesi atıyorlar, aşağıya insinler diye. Aşağıya inince ateş edip ve öldürüyorlar. Kızı geliyor gerisinden, ona da amaç gözetmeksizin ateş ediyorlar. Bir kurşun kızın baldırına isabet ediyor, kemiği kırılıyor. Spor hayatı bitiyor kızın. Tahminen uygun bir sportmen olabilirdi” diye konuştu.
İstanbul 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın birinci duruşmasına tutuklu sanıklar Bekir Aras ve Hasan Aras getirilirken, kent dışındaki tutuksuz sanık Oğuzhan Karcıoğlu SEGBİS ile bağlandı. Öldürülen Serdar Yılmaz’ın eşi Seda Yılmaz ve olayda yaralanan kızı Nazar Yılmaz ile taraf avukatları duruşmada hazır bulundu.
“KAÇARKEN NEFSİ MÜDAFAA YAPTIM, NEDEN KAÇIYORUM DİYE SORDUM”
Tutuklu sanık Bekir Aras tabirinde, Serdar Yılmaz ile 4 yıl evvel bir tartışma yaşadıklarını ve ortalarında hasımlık olduğunu belirtti. Aras, olayın yaşandığı gün, kardeşiyle ortasında bir gerginlik yaşandığını, öfkeyle elindeki alkol şişesini kırdığını anlattı. Seslerden rahatsız olan Serdar Yılmaz’ın damadı Metin isimli kişinin, kendisine sert reaksiyon gösterdiğini söyleyen sanık Aras, şöyle devam etti: “Siz de o kadar düğün dernek yaptınız, biz ses çıkarmadık dedim. Metin’le tartıştık, boğazıma sarıldı beni silkeleyip yere iterek oradan ayrıldı. Tekrar geleceğini söyledi. Bende korktuğum için silahımı yanıma aldım. Odada televizyon izliyordum. O sırada kapıdan sesler geldiğini duydum. Kapıya gerçek dönünce Serdar’la göz göze geldik. O sırada kardeşim yere fikir, vurulduğunu düşündüm. Serdar da elini beline hakikat atınca, yanımda bulunan silahla ona yanlışsız ateş ettim, kendini yere attı. Kalabalık oldukları için olay yerinden kaçtım. Silah yük yaptığı için denize attım. Kaçarken kendi kendime, nefsi müdafaa yaptım, neden kaçıyorum diye sordum. Kaçarsam hatalı olurum diye düşünerek karakola gidip teslim oldum” dedi.
“ABİM YERE HAKİKAT BİRKAÇ DEFA ATEŞ ETTİ”
Tutuklu sanık Hasan Aras ise savunmasında “Aileyi 5-6 yıldır tanıyoruz, üst katımızda otururlar. Olay günü ağabeyimle tartıştık. Tartışma sorasında abim duvara birkaç bir şey attı. Sonra yanımıza Metin geldi ‘Duvara ne atıyorsunuz’ dedi. 5-6 bireyle gelmişlerdi. Sonra bize ‘Ben birazdan geri geleceğim, göreceksiniz’ dedi ve gitti. Sonra Serdar geldi, saldırmaya başladılar. O an abim yere gerçek birkaç kere ateş etti. Serdar’la birlikte gelenler de bulunduğumuz dernek binasına şişe filan atmaya başladılar. Bende kendimi lavaboya kilitleyerek polisi aradım. Hatasızım tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum” diye konuştu.
Tutuksuz sanık Oğuzhan Karcıoğlu ise, olayla ilgisi olmadığını belirterek beraatını talep etti.
“EŞİME ŞUURLU HALDE SİLAHLA ATEŞ ETTİLER”
Maktulün eşi Seda Yılmaz ise “Sanıkları 7 yıldır tanırız, kiracılarıyız, ortamızda hasımlık vardı. Olay günü kızımın kına gecesi vardı. Kına gecesi bitince meskene çıktık. Konutta pencere kenarında otururken, alkol şişesi attıklarını gördüm. Eşim neden attıklarını sorunca tartışma çıktı, aşağı indi. Ben de peşinden indim. Eşim derneğe girince Hasan eşimin boğazına sarıldı. Ben onları ayırmaya çalışırken, Hasan Aras silahın karşıtıyla arttan bana vurdu. Sonra eşime, şuurlu formda, silahla ateş ettiler. Eşim vurulduktan sonra onu çekmeye çalıştım. Nazar o anda babasını kurtarmaya gelince o da yaralandı. Şikayetçiyim” diye konuştu.
“ARTIK BİZİM BABAMIZ YOK”
Serdar Yılmaz’ın kızı Nazar Yılmaz, “Sanıklar konutun penceresine şişe attılar, annem de önünde oturuyordu. Babam neden attıklarını sordu, Ayhan diye biri babama küfür edince babamda aşağıya indi. Aşağıda tartışmaya başladılar. Bekir babamın üzerine gerçek silahla ateş etti. Annem de onu kenara çekmeye çalışıyordu. Sonra bana yanlışsız ateş etti. Kurşun bacağıma isabet etti. Artık babamız yok. Ulusal basketbol seçmelerine gitmiştim, spor hayatım bitti. Sanıklardan şikayetçiyim, en ağır biçimde cezalandırılmalarını istiyorum” dedi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Hasan Aras ve Bekir Aras’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Heyet, kamera manzaralarının incelenerek rapor alınması için belgeyi uzmana gönderilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
PLANLI BİÇİMDE HAREKET ETMİŞLER
Davanın iddianamesinde Beyoğlu’nda 21 Eylül 2021 tarihinde gerçekleşen olayın, gürültü nedeniyle başladığı belirtiliyor. Sanık Bekir Aras’ın, tartıştığı Serdar Yılmaz’a 7-8 el ateş ettiği, mermilerden 5’inin öldürücü nitelikte olduğu bildirilen iddianamede, şüphelilerin tıpkı kasıtla, fikir ve hareket birliği içerisinde hareket ettikleri de belirtildi. Şüpheliler Bekir Aras, Hasan Aras ve Oğuzhan Karcıoğlu’nun ‘Kasten öldürme’, cürmünden müebbet mahpus ve ‘Ruhsatsız silah bulundurma’ hatasından 3’er yıldan 9’ar yıla kadar mahpus cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi.
“BENDE VURULDUĞUMDAN ÖTÜRÜ BASKETBOL HAYATIM BİTTİ”
Duruşma sonrası maktulün eşi Seda Yılmaz, kızı Nazar Yılmaz ve avukatları Çağlayan Adliyesi önünde açıklama yaptı. Nazar Yılmaz, “Olay günü camımıza alkol şişesi geldi. Babam ‘ne oluyor’ diye dışarı çıktı. Biri argo kelamlar söyleyerek, babamı aşağıya çağırdı. Babam terliklerle aşağıya indi. Sonra silahlar patladı. Ben de vurulduğumdan ötürü basketbol hayatım bitti. Ulusal grup seçmelerine gitmiştim. Spor hayatım bitti. Sanıkların en ağır biçimde ceza almalarını istiyorum” dedi.
Seda Yılmaz ise eşinin sıhhat çalışanı olduğunu belirterek, “Kızımın kına gecesi vardı. Kına gecesinden bir saat sonra eşim vuruldu. Durduk yere eşimi vurdular, hatasız yere. Bunların en ağır halde ceza almalarını istiyorum. Adalet neyse yerini bulsun” biçiminde konuştu.
“KIZINA DA MAKSAT GÖZETMEKSİZİN ATEŞ EDİYORLAR”
Şikayetçi avukatı Halil İbrahim Özgür, “Sanıklar aşağıda dernek ismi altında meyhane işletiyorlar. Üst katta oturan müvekkillerimizi, meskenden çıkarıp oraya da kumarhane yapmak istiyorlar. Gidecek yerleri olmadığı için, meskende kalmaya devam ediyorlar. Olay günü de plan yapıldığını düşünüyoruz. Cama alkol şişesi atıyorlar, aşağıya insinler diye. Aşağıya inince ateş edip ve öldürüyorlar. Kızı geliyor gerisinden, ona da amaç gözetmeksizin ateş ediyorlar. Bir kurşun kızın baldırına isabet ediyor, kemiği kırılıyor. Spor hayatı bitiyor kızın. Tahminen uygun bir sportmen olabilirdi” diye konuştu.
