Meme kanserinin menopoz devrindeki bayanlarda daha sık görülmekle birlikte artık 20’li yaşlarda da görülme sıklığının arttığını belirten İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Işıl Somalı, hastalığın genetik faktörler, çevresel etkenler ve obezite üzere nedenlerle ortaya çıktığını lisana getirdi.
Hastalık hakkında bilgi veren Prof. Dr. Somalı, “Meme kanseri tüm dünyada olduğu üzere ülkemizde de bayanlar ortasında en sık gözlenen kanser tipidir. Hastalık göğüste şişkinlik hal bozukluğu, kızarıklık, portakal kabuğu görünümü ağrı üzere semptomlarla kendini muhakkak edebilir. En sık tespit edilme sistemi ise kişinin kendi göğsünü elle denetimi sonucu gerçekleşir. Genç hastaların da bilinçlenmesi sebebiyle artık daha erken tespit edilebiliyor. Bu türlü bir durumda vakit kaybetmeden uzman tabibe görünerek muayene olunması gerekiyor” diye konuştu.
AİLEDE VARSA DİKKAT!
Hastalıkta aile hikayesinin kıymetli olduğunu lisana getiren Prof. Dr. Işıl Somalı, “40 yaşından itibaren her bayanın yılda 1 sefer mamografi çekilmesi gerekmektedir. Eğer kişinin annesi kardeşi yahut teyzesi üzere akrabalarında daha evvelden bu hastalık görülmüşse risk daha çok artıyor. Bu nedenle 20’li yaşlardan itibaren elle muayene ve mamografi ile takip edilmesi gerekiyor. Birtakım kümelerde göğüs MR’ı çekilmesi de gerekebilir” tabirlerini kullandı.
KİŞİYE ÖZEL TEDAVİ UYGULANIYOR
Hastalığın tedavisinde şahsa özel bir süreç izlendiğini kaydeden Prof. Dr. Işıl Somalı, şöyle devam etti:
“Kitlenin tanısı konulduktan sonra cerrahi müdahale ile çıkarılması, kitlenin yanındaki lenf bezlerinin de alınması gerekir. Şayet lenf bezinde tutulum gözlenirse koltuk altı lenflerinin de alınması mümkündür. Hastanın patoloji sonucunda belirlenen tümörün cinsine nazaran hormonal tedavi, kemoterapi ve akılcı ilaç tedavisi de uygulanabilir. Birtakım tümörler daha büyük olduğu için cerrahi müdahaleden evvel kemoterapi tedavisiyle tümör küçültülür. Göğüs kanserinin tekrarlama muhtemelliğine karşı radyoterapi uygulaması da yapılabilir. Göğüs kanserinde gelişen teknolojiyle birlikte hasta 1 gün sonra hatta birebir gün taburcu edilebilir. Erken tedavi muvaffakiyet bahtını artırıyor.”
Meme kanserinin menopoz devrindeki bayanlarda daha sık görülmekle birlikte artık 20’li yaşlarda da görülme sıklığının arttığını belirten İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Işıl Somalı, hastalığın genetik faktörler, çevresel etkenler ve obezite üzere nedenlerle ortaya çıktığını lisana getirdi.
Hastalık hakkında bilgi veren Prof. Dr. Somalı, “Meme kanseri tüm dünyada olduğu üzere ülkemizde de bayanlar ortasında en sık gözlenen kanser tipidir. Hastalık göğüste şişkinlik hal bozukluğu, kızarıklık, portakal kabuğu görünümü ağrı üzere semptomlarla kendini muhakkak edebilir. En sık tespit edilme sistemi ise kişinin kendi göğsünü elle denetimi sonucu gerçekleşir. Genç hastaların da bilinçlenmesi sebebiyle artık daha erken tespit edilebiliyor. Bu türlü bir durumda vakit kaybetmeden uzman tabibe görünerek muayene olunması gerekiyor” diye konuştu.
AİLEDE VARSA DİKKAT!
Hastalıkta aile hikayesinin kıymetli olduğunu lisana getiren Prof. Dr. Işıl Somalı, “40 yaşından itibaren her bayanın yılda 1 sefer mamografi çekilmesi gerekmektedir. Eğer kişinin annesi kardeşi yahut teyzesi üzere akrabalarında daha evvelden bu hastalık görülmüşse risk daha çok artıyor. Bu nedenle 20’li yaşlardan itibaren elle muayene ve mamografi ile takip edilmesi gerekiyor. Birtakım kümelerde göğüs MR’ı çekilmesi de gerekebilir” tabirlerini kullandı.
KİŞİYE ÖZEL TEDAVİ UYGULANIYOR
Hastalığın tedavisinde şahsa özel bir süreç izlendiğini kaydeden Prof. Dr. Işıl Somalı, şöyle devam etti:
“Kitlenin tanısı konulduktan sonra cerrahi müdahale ile çıkarılması, kitlenin yanındaki lenf bezlerinin de alınması gerekir. Şayet lenf bezinde tutulum gözlenirse koltuk altı lenflerinin de alınması mümkündür. Hastanın patoloji sonucunda belirlenen tümörün cinsine nazaran hormonal tedavi, kemoterapi ve akılcı ilaç tedavisi de uygulanabilir. Birtakım tümörler daha büyük olduğu için cerrahi müdahaleden evvel kemoterapi tedavisiyle tümör küçültülür. Göğüs kanserinin tekrarlama muhtemelliğine karşı radyoterapi uygulaması da yapılabilir. Göğüs kanserinde gelişen teknolojiyle birlikte hasta 1 gün sonra hatta birebir gün taburcu edilebilir. Erken tedavi muvaffakiyet bahtını artırıyor.”
