Opr. Dr. Sibel Malazgirt, güneş ışınları ve güneş gözlükleri hakkında bilgilendirmede bulundu. Opr. Dr. Sibel Malazgirt, “Göz sıhhatini korumak ve güneş ışınlarının ziyanlı tesirlerinden gözlerinizi koruyabilmek için güneş gözlüğü kullanmanız gerekliliği şuurunda olmanız gerekir. Bu hususta en yanlışsız seçimi yapabilmek için güneş ışınlarının ve güneş gözlüklerinin özelliklerini bilerek yaklaşımda bulunmanız gerçek olacaktır” diye konuştu.
“UV ışınları çeşitli hastalıklara neden olabilir”
UV ışınlarına dikkat çeken Opr. Dr. Sibel Malazgirt, “Yeryüzüne ulaşan güneş ışığının yüzde 50’si görünür ışık, yüzde 45’i infrared (kızılötesi), geri kalan az bir kısmı de morötesi (UV) ışınımdan oluşur. Gözle görülen ışınıma ışık denir. Ancak bugün ışık sözcüğünün tarif kapsamına morötesi ışınım da alınmıştır. Morötesi ışınım ise UV-A, UV-B, UV-C bileşenlerinden oluşur. UV-A ve UV-B dünya yüzeyine ulaşan kısımdır. 300 nm’e kadar olan kısmı gözün kornea katmanı tarafından, 300-400 nm ortası ise göz merceği tarafından emilir. Bilhassa su üzerinde, karda ve kumsaldaki kuvvetli yansımalar ile bu emilim yüzde 80’e kadar artar. Pek çok insan UV ışınlarının ciltte yaptığı hasarın farkında olup, gerekli önlemleri alırken göz sıhhatine olabilecek ziyanlarını göz gerisi etmektedir. Görüldüğü üzere UV ışınlar gözümüzü önden geriye yanlışsız katman tabaka etkileyerek çeşitli hastalıklara neden olur. Bunlar, konjonktivit, beğenilen et yürümesi, katarakt, retina ve sarı nokta üzere patolojilerdir. Malzeme olarak organik cam UV’yi 355 nm’ye kadar, polikarbonat ise 380nm’ye kadar meblağ; yani hiç geçirmezler. Renklendirme ile görünür ışığın istenmeyen dalga uzunlukları emilir. Ayna kaplama ile istenmeyen dalga uzunlukları yansıtılır. Polarize filtre ile polarize olmuş ışık tutularak kamaşmanın önlenmesi sağlanır. Camın ışık emilim oranı kent ortamında yüzde 40-50, dağlık bölgelerde yüzde 50-70, deniz kenarında ve karda yüzde 80-85 seviyesinde olmalıdır” formunda konuştu.
“Güneş gözlüğü seçerken bu özelliklere dikkat edin”
Güneş gözlüğü seçerken dikkat edilmesi gereken durumlardan da bahseden Sibel Malazgirt, “Güneş gözlüğü seçimi yapılırken dikkat edilmesi gereken en kıymetli özellik, camların UV-A ve UV-B ışınlarını yüzde 100 bloke ediyor olmasıdır. Bu özellikte olan kaliteli güneş gözlüklerinde muteber tescil evrakı ve etiketi olması gerekir. UV 400nm ya da yüzde 100 UV ibaresi ile belirtilmiş olmalıdır. Bu özellik olmadığı sürece gereç, renk, filtre ve öbür faktörlerin artık bir kıymeti yoktur. Gözlüğün üzerinde CE (Conformite Europene) ibaresinin bulunması da eserin asgarî güvenlik standartlarına uygun şartlarda olduğunu söz etmektedir. Renk özelliği olan camların da rengini, kullanım yerine nazaran âlâ seçmek de yararlı olabilir. Siyah, koyu gri, kahverengi olan camlar hem ağır güneş hem de günlük kullanım için uygundur. Orta ve üzeri parlaklık şartlarında kullanılırlar. Yeşil renk özelliğine sahip camlar gözleri dinlendirme özelliğine sahiptir. Lakin objelerin renklerinin olağandan bir ölçü farklı algılanmasına neden olur. Az güneşli ortamlarda, bahar ve kış aylarında kullanıma uygundur. Sarı, altın, açık kahverengi özellikteki camlar ise parlaklık manasında daha az muhafaza sağlasalar da orta-düşük ışık şartlarında tercih edilebilirler. Derinlik algısı özelliğinin yüksek olması nedeniyle kış sporları performanslarında da tercih edilebilir” sözlerini kullandı.
“UV müdafaasız güneş gözlüğü kullanmayın”
Işığın; cam yüzeyi, deniz yüzeyi, ıslak yol üzere yansıtıcı yüzeylere çarptığında yansıyarak polarizasyon gösterdiğini vurgulayan Malazgirt, ayrıyeten şunları söyledi:
“Denizciler sakin deniz yüzeyinden, şoförler ıslak yol yüzeyinden ve araç ön camından ön konsola yansıyan, göz kamaştıran ışıktan korunmada yüzde 100 UV muhafazalı, polarize camlı güneş gözlüğünden çok fayda görürler. Balıkçılar, polarize camla yansıma kaldırıldığında su içini daha yeterli görme imkanına sahip olurlar. Polarize güneş gözlüğü etiketi de yüzde100 UV ve CE evraklarına dâhil edilmiş olmalıdır. UV müdafaasız bir güneş gözlüğünün sebep olduğu karanlık ortam, göz bebeğinin işlevini engelleyerek UV ışığının genişlemiş gözbebeğinden içeri daha kolay girmesine sebep olarak göze yarar yerine ziyan verecektir. Bu türlü bir güneş gözlüğü aksesuar olarak bile kullanılmamalıdır.” Güneş gözlüğünün cam kalitesinin denetiminin kullanıcı tarafından da yapılabileceğine dikkat çeken Malazgirt, “Bunun için gözlüğü yüzünüzden rahat bir uzaklıkta tutun ve bir gözünüzü kapatarak karo taban üzere ızgara desenli bir yüzeye bakın. Gözlüğü yavaşça bir yandan öbür yana ve yukarı-aşağıya hareket ettirin. Izgara çizgili yüzeydeki çizgiler olduğu üzere düz kalırsa camlar kalitedir. Şayet çizgiler gözlük camlarının ortasından baktığınızda ve gözlüğü hareket ettirdiğinizde dalgalı görünüyorsa daha yanlışsız bir gözlük tercih edin. Ayrıyeten gözlük çerçevesi yüzünüze uygun olmalı, üst ve yanlardan ışığın gözünüze ve göz etrafınıza girişine pürüz olmalıdır. Hakikat seçilmiş kaliteli bir güneş gözlüğü, göz sıhhatiniz için olmazsa olmazdır.”
