İbrahim Tatlıses, Beyaz TV’de yayınlanan ‘Beyaz Magazin’ programına telefonla bağlanmış, uzun müddettir ortasının bozuk olduğu bilinen büyük oğlu Ahmet Tatlıses’e reaksiyon göstermişti. “Oğluma yedi dükkan verdim, hepsini batırdı. O ‘Oğlum’ dediğim var ya Ahmet, en büyük ihaneti yapan o. Benden ne istiyorlar bilmiyorum. Varımı yoğumu veriyorum, tekrar kurtulamıyorum. 70 yaşındayım, hala sahneye çıkıyorum. Canıma yetti. Ben sağlığımla mı uğraşayım, onlarla mı uğraşayım? Bütün evlatlarımdan razıyım, en büyüğü hariç. Bir beşere yedi dükkan verirsin, yedisi de batar mı? Akrabanın akrabaya ettiğini akrep bile etmezmiş. Ahmet’in ismini bile anmak istemiyorum. Beyin kanaması geçirdi, hastaneye gitmedim. Bir damla gözyaşı dökmedim, dökmem! Bodrum’dan çıktım geliyorum, bana telefonda bir laf etti. Ayıp laflar, bir baba evladına etmez. Söylemeyeceğim burada. İhanete uğradım ihanete. Ben vuruldum, direkt şirkete gidip kasayı boşaltı. Niçin öteki çocuklarım yapmıyor da o yapıyor? Benim niçin ellerim kasılıyor, içime attığım için. Ben bu haldeyken bana bu yapılır mı?” demişti.
“ÖLÜMÜME YAKIN NE YAPACAĞIMI BİLİYORUM”
Geçtiğimiz günlerde yaptığı “Çekirdek ailemi mahvettiler” paylaşımı da sorulan ünlü türkücü, anlattıklarıyla duyanları şoke etmişti: Bodrum’daki meskenime domuz yağı sürmüşler. Yoksa ben burada çekirdek ailemi kurmuştum, evleniyordum. Şu anda başkayız. Dünya bir tarafa o bir tarafa. Beni en keyifli eden insan, seviyorum. Bütün mallarımı da onun üzerine yapacağım. İnşallah barışırız. Hepiniz biliyorsunuz kim olduğunu; Gülçin Karakaya. Kızın başını çelmişler. Ona konut de aldım, otomobil da. Her şey feda olsun, o benim sol yanım. Kimse yanımda yokken, o benim yanımdaydı. Aramızdaki yaş farkı hiç kıymetli değil. Çocuklarım ‘para gitmesin’ diye evlenmemi istemiyor. Ben ölümüme yakın ne yapacağımı biliyorum. Her şeyimi Mehmetçik Vakfı’na vereceğim. Cenazem çıkar, yeniden Ahmet’e istediğini vermem!
“BANA BİR KONUT BİLE VERMEDİ”
Babasının olay yaratan suçlamalarının akabinde kelam sırası Ahmet Tatlıses’e geçmişti. Toplumsal medya hesabından “Kamuoyunun dikkatine” başlıklı bir paylaşım yapan Tatlıses, işyerlerini kapatma kararının perde ardını şöyle anlatmıştı:
Kendisi vurulduğu periyotta beni kasasını boşaltmak ile suçlamıştır. İbrahim Tatlıses’in başına bu elim olay geldiğinde ben ameliyat ve tedavi sürecinde İstanbul hatta Almanya’da dahi devamlı hastanedeydim. Meskeninin de bulunduğu şirkete bir kere gittim, muhasebecisi eşliğinde bende anahtarı dahi bulunmayan meskeni ve kasası açıldı, sayım yapıldı. Varlıkları muhasebecisi, şirket müdürü ve şirket çalışanları eşliğinde raporlanarak imzalandı. Buna o devir herkes şahittir. Bir öbür bahsi geçen olay kendisinin ‘Yedi dükkan verdim, hepsini batırdı’ telaffuzuyla ilgilidir. Mecidiyeköy’de 2000’lerin başında bir dükkan açtım, kendisi franchise sistemini Türkiye çapında iptal etti. İşlerimizin bozulmasıyla kapattık. Tekrar bu olaydan yıllar sonra bir AVM’de besin üzerine dükkan açtım, yıllar sonra AVM’nin yüksek kira maliyetleri üzerine devrettim. İş hayatı normları içinde gerçekleşen bu hadiseleri ‘Ben yaptım, batırdı’ üzere aksettirmesini rahatsızlığına veriyorum. Gerçekten kendisi benim yüzümden bir ziyana uğramamıştır ve benim yıllardır süren kendi imkanlarımla sürdürdüğüm iş hayatım devam etmektedir. Bugüne kadar kendisi bana bir mesken dahi vermemiştir lakin bana gereksinim duyduğu her an gözüm kapalı canımı ortaya koymuşumdur.
“AKIL SIHHATİYLE İLGİLİ KUŞKULARIM ARTTI”
Ahmet Tatlıses, ‘Sevgilim Gülçin Karakaya ile ayırmak için büyü yaptılar’ savıyla ilgili olarak ise “Domuz yağı sürdüler, sevgilime büyü yaptılar, bizi ayırdılar üzere gerisi arkası kesilmez, fecî, utanç verici iftiraları asla kabul etmiyorum ve milyonların önünde ‘Büyü yaptılar, domuz yağı sürdüler’ üzere açıklamalarıyla kendisinin akıl sıhhatiyle ilgili olan kuşkularım artmıştır. İbrahim Tatlıses yıllar boyunca kiminle ne istiyorsa onu yaşamış, söylemlerinde belirttiği üzere özel hayatındaki insanlara aşikâr mallar vermiş ve evlatları tarafından asla özel hayatına karışılmamış, tek bir bağlantısına dahi yorum yapılmamış bir insandır” açıklamasını yapmıştı.
‘MİRAS’ YANITI!
Babasının ‘miras’la ilgili aldığı karara da değinen Ahmet Tatlıses, “Aile sıkıntılarının bu derece çarpıtılarak sadece beni tahrik etmek üzerine kurgulanmasından rahatsızlık ve hüzün duyuyorum. Yıllarca neler yaşandığını, neler yapıldığını anlatmak bana yakışmaz, Her ne olursa olsun topluma mal olmuş bir sanatçı olarak kendisini rencide etmek istemiyorum. Üzerime atılmış bu aslı atarı olmayan suçlamalara karşılık verip, susuyorum. Tekrar kendisinin katıldığı canlı yayında ‘Ölmeden evvel onlara o denli bir tuzak kuacağım ki’ telaffuzunun yorumunu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum” iletisini yazmıştı.
AHMET TATLISES SOLUĞU MAHKEMEDE ALDI!
Gündeme bomba üzere düşen karşılıklı suçlamalar sonrası Ahmet Tatlıses’ten yeni bir atılım geldi. Tatlıses’in avukatı Necmi Uğur Çelikel tarafından yapılan açıklamada şu tabirler kullanıldı:
Müvekkil Ahmet Tatlıses, babası İbrahim Tatlıses ile ortalarında bilhassa son devirde kamuoyuna yansıyan İbrahim Tatlıses tarafından yöneltilen haksız suçlamalar ve ağır ithamlar sonucunda babasının, etrafındaki aileden olmayan arka niyetli şahıslar tarafından önemli bir biçimde yanlış ve düşmanca yönlendirildiği bu durumun farkında olmayıp gerçek olanı analiz edemediği niyetine kapılmıştır. Sn. İbrahim Tatlıses’in hayat kalitesini ve elde edilen kazanımlarını korumak hedefi ile TMK 405-406 hususları yeterince kısıtlanması ve buna bağlı olarak İbrahim Tatlıses’ten maddi ve manevi menfaat sağlaması mümkün olmayan mahkeme tarafından belirlenecek bir kişinin kendisine vasi olarak atanması talepli dava açmış bulunmaktayız. Bahse bahis olay ile ilgili gelişmelerden kamuoyu bilgi sahibi edilecektir.
VASİ NE DEMEK?
– Bir yetimin yahut akılca zayıf, hasta birinin malını yöneten kimse.
– Ölen bir kimsenin vasiyetini yerine getirmekle yükümlü olan kimse.
İbrahim Tatlıses, Beyaz TV’de yayınlanan ‘Beyaz Magazin’ programına telefonla bağlanmış, uzun müddettir ortasının bozuk olduğu bilinen büyük oğlu Ahmet Tatlıses’e reaksiyon göstermişti. “Oğluma yedi dükkan verdim, hepsini batırdı. O ‘Oğlum’ dediğim var ya Ahmet, en büyük ihaneti yapan o. Benden ne istiyorlar bilmiyorum. Varımı yoğumu veriyorum, tekrar kurtulamıyorum. 70 yaşındayım, hala sahneye çıkıyorum. Canıma yetti. Ben sağlığımla mı uğraşayım, onlarla mı uğraşayım? Bütün evlatlarımdan razıyım, en büyüğü hariç. Bir beşere yedi dükkan verirsin, yedisi de batar mı? Akrabanın akrabaya ettiğini akrep bile etmezmiş. Ahmet’in ismini bile anmak istemiyorum. Beyin kanaması geçirdi, hastaneye gitmedim. Bir damla gözyaşı dökmedim, dökmem! Bodrum’dan çıktım geliyorum, bana telefonda bir laf etti. Ayıp laflar, bir baba evladına etmez. Söylemeyeceğim burada. İhanete uğradım ihanete. Ben vuruldum, direkt şirkete gidip kasayı boşaltı. Niçin öteki çocuklarım yapmıyor da o yapıyor? Benim niçin ellerim kasılıyor, içime attığım için. Ben bu haldeyken bana bu yapılır mı?” demişti.
“ÖLÜMÜME YAKIN NE YAPACAĞIMI BİLİYORUM”
Geçtiğimiz günlerde yaptığı “Çekirdek ailemi mahvettiler” paylaşımı da sorulan ünlü türkücü, anlattıklarıyla duyanları şoke etmişti: Bodrum’daki meskenime domuz yağı sürmüşler. Yoksa ben burada çekirdek ailemi kurmuştum, evleniyordum. Şu anda başkayız. Dünya bir tarafa o bir tarafa. Beni en keyifli eden insan, seviyorum. Bütün mallarımı da onun üzerine yapacağım. İnşallah barışırız. Hepiniz biliyorsunuz kim olduğunu; Gülçin Karakaya. Kızın başını çelmişler. Ona konut de aldım, otomobil da. Her şey feda olsun, o benim sol yanım. Kimse yanımda yokken, o benim yanımdaydı. Aramızdaki yaş farkı hiç kıymetli değil. Çocuklarım ‘para gitmesin’ diye evlenmemi istemiyor. Ben ölümüme yakın ne yapacağımı biliyorum. Her şeyimi Mehmetçik Vakfı’na vereceğim. Cenazem çıkar, yeniden Ahmet’e istediğini vermem!
“BANA BİR KONUT BİLE VERMEDİ”
Babasının olay yaratan suçlamalarının akabinde kelam sırası Ahmet Tatlıses’e geçmişti. Toplumsal medya hesabından “Kamuoyunun dikkatine” başlıklı bir paylaşım yapan Tatlıses, işyerlerini kapatma kararının perde ardını şöyle anlatmıştı:
Kendisi vurulduğu periyotta beni kasasını boşaltmak ile suçlamıştır. İbrahim Tatlıses’in başına bu elim olay geldiğinde ben ameliyat ve tedavi sürecinde İstanbul hatta Almanya’da dahi devamlı hastanedeydim. Meskeninin de bulunduğu şirkete bir kere gittim, muhasebecisi eşliğinde bende anahtarı dahi bulunmayan meskeni ve kasası açıldı, sayım yapıldı. Varlıkları muhasebecisi, şirket müdürü ve şirket çalışanları eşliğinde raporlanarak imzalandı. Buna o devir herkes şahittir. Bir öbür bahsi geçen olay kendisinin ‘Yedi dükkan verdim, hepsini batırdı’ telaffuzuyla ilgilidir. Mecidiyeköy’de 2000’lerin başında bir dükkan açtım, kendisi franchise sistemini Türkiye çapında iptal etti. İşlerimizin bozulmasıyla kapattık. Tekrar bu olaydan yıllar sonra bir AVM’de besin üzerine dükkan açtım, yıllar sonra AVM’nin yüksek kira maliyetleri üzerine devrettim. İş hayatı normları içinde gerçekleşen bu hadiseleri ‘Ben yaptım, batırdı’ üzere aksettirmesini rahatsızlığına veriyorum. Gerçekten kendisi benim yüzümden bir ziyana uğramamıştır ve benim yıllardır süren kendi imkanlarımla sürdürdüğüm iş hayatım devam etmektedir. Bugüne kadar kendisi bana bir mesken dahi vermemiştir lakin bana gereksinim duyduğu her an gözüm kapalı canımı ortaya koymuşumdur.
“AKIL SIHHATİYLE İLGİLİ KUŞKULARIM ARTTI”
Ahmet Tatlıses, ‘Sevgilim Gülçin Karakaya ile ayırmak için büyü yaptılar’ savıyla ilgili olarak ise “Domuz yağı sürdüler, sevgilime büyü yaptılar, bizi ayırdılar üzere gerisi arkası kesilmez, fecî, utanç verici iftiraları asla kabul etmiyorum ve milyonların önünde ‘Büyü yaptılar, domuz yağı sürdüler’ üzere açıklamalarıyla kendisinin akıl sıhhatiyle ilgili olan kuşkularım artmıştır. İbrahim Tatlıses yıllar boyunca kiminle ne istiyorsa onu yaşamış, söylemlerinde belirttiği üzere özel hayatındaki insanlara aşikâr mallar vermiş ve evlatları tarafından asla özel hayatına karışılmamış, tek bir bağlantısına dahi yorum yapılmamış bir insandır” açıklamasını yapmıştı.
‘MİRAS’ YANITI!
Babasının ‘miras’la ilgili aldığı karara da değinen Ahmet Tatlıses, “Aile sıkıntılarının bu derece çarpıtılarak sadece beni tahrik etmek üzerine kurgulanmasından rahatsızlık ve hüzün duyuyorum. Yıllarca neler yaşandığını, neler yapıldığını anlatmak bana yakışmaz, Her ne olursa olsun topluma mal olmuş bir sanatçı olarak kendisini rencide etmek istemiyorum. Üzerime atılmış bu aslı atarı olmayan suçlamalara karşılık verip, susuyorum. Tekrar kendisinin katıldığı canlı yayında ‘Ölmeden evvel onlara o denli bir tuzak kuacağım ki’ telaffuzunun yorumunu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum” iletisini yazmıştı.
AHMET TATLISES SOLUĞU MAHKEMEDE ALDI!
Gündeme bomba üzere düşen karşılıklı suçlamalar sonrası Ahmet Tatlıses’ten yeni bir atılım geldi. Tatlıses’in avukatı Necmi Uğur Çelikel tarafından yapılan açıklamada şu tabirler kullanıldı:
Müvekkil Ahmet Tatlıses, babası İbrahim Tatlıses ile ortalarında bilhassa son devirde kamuoyuna yansıyan İbrahim Tatlıses tarafından yöneltilen haksız suçlamalar ve ağır ithamlar sonucunda babasının, etrafındaki aileden olmayan arka niyetli şahıslar tarafından önemli bir biçimde yanlış ve düşmanca yönlendirildiği bu durumun farkında olmayıp gerçek olanı analiz edemediği niyetine kapılmıştır. Sn. İbrahim Tatlıses’in hayat kalitesini ve elde edilen kazanımlarını korumak hedefi ile TMK 405-406 hususları yeterince kısıtlanması ve buna bağlı olarak İbrahim Tatlıses’ten maddi ve manevi menfaat sağlaması mümkün olmayan mahkeme tarafından belirlenecek bir kişinin kendisine vasi olarak atanması talepli dava açmış bulunmaktayız. Bahse bahis olay ile ilgili gelişmelerden kamuoyu bilgi sahibi edilecektir.
VASİ NE DEMEK?
– Bir yetimin yahut akılca zayıf, hasta birinin malını yöneten kimse.
– Ölen bir kimsenin vasiyetini yerine getirmekle yükümlü olan kimse.
