Suriye asıllı A.M. (15) ile M.Ş. (16), parkta oynarken gezdirme mazeretiyle kendilerini otobüse çağıran sürücü Özcan Çuhadar’ın cinsel istismarına uğradıklarını ileri sürerek şikayetçi oldu. Gözaltına alınan Çuhadar’ın, ‘cinsel saldırı’ kabahatinden hükümlü olduğu, koronavirüs salgınına karşı alınan önlemler nedeniyle verilen müsaade kapsamında açık cezaevinden çıktığı ortaya çıktı.
Özcan Çuhadar, savcılık sorgusunun akabinde çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince geçen yıl 11 Haziran’da tutuklandı. Soruşturma sonunda Çuhadar hakkında ‘kamu vazifesinin sağladığı nüfusu berbata kullanmak suretiyle çocuğun nitelikli cinsel istismarı’, ‘kişiyi hürriyetinden mahrum kılma’, ‘cinsel taciz’ ve ‘tehdit’ hatalarından 50 yıla kadar mahpus istemiyle dava açıldı.
SAVCI 5 YIL VE TAHLİYE İSTEDİ
Ankara 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın birinci celsesinde mağdur çocuklar, parkta oyun oynadıkları sırada sanığın gezdirme mazeretiyle kendilerini otobüse çağırdığını, otobüsü tenha yere çekerek kapılarını kilitlediğini daha sonra eline aldığı yangın tüpü ile kendilerini tehdit ederek, cinsel istismarda bulunduğunu ileri sürdü. Sanık Özcan Çuhadar ise tam aksine cinsel akın mağdurunun kendisi olduğunu tez etti. Çuhadar, 2 çocuğun ellerindeki şiş gibisi aletle otobüsü kaçırdıklarını, tenha yere çektirdikleri otobüste cinsel akına uğradığını ileri sürdü. Cumhuriyet savcısı da mütalaasında evrakta bulunan tüm kanıtlar ışığında sanığın, isnat edilen cinsel hareketlerini mağdurların isteği dışında yani zorla yaptığına dair her türlü kuşkudan uzak kesin ve inandırıcı kanıt bulunamadığını belirtti. Savcı, olayda mağdurların isteğinin kabulünün gerektiğini belirterek, sanığın ‘reşit olmayanla cinsel ilişki’ kabahatinden 5 yıla kadar mahpusla cezalandırılmasını istedi ve tahliyesini talep etti.
38 YIL MAHPUS CEZASI
Davanın evvelki gün görülen karar duruşmasına sanık Özcan Çuhadar ve taraf avukatları katıldı. Savcı, evvelki celse verdiği mütalaasını tekrarlarken, sanık avukatı da tahliye ve beraat talebinde bulundu. Çocukların Avukat Sevtap Altın ise sanığın ‘nitelikli cinsel saldırı’ hatasından üst sondan cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, sanığa A.M.’ye yönelik ‘nitelikli cinsel istismar’ kabahatinden 16 yıl, ‘kişiyi hürriyetinden alıkoyma’ cürmünden 3 yıl; M.Ş.’ye yönelik ‘nitelikli cinsel istismar’ kabahatinden 16 yıl, ‘kişiyi hürriyetinden mahrum kılma’ hatasından 3 yıl olmak üzere toplam 38 yıl mahpus cezası verdi. Sanığın ‘tehdit’ ve ‘hakaret’ hatalarından ise beraatine karar verildi.
Ayrıyeten sanığın evvelki işlediği kabahatin infazı bitmeden tekrar kabahat işlemesi nedeniyle tekerrür kararlarının uygulanmasına, bu nedenle TCK’nın ilgili unsuru gereği bu cürümden aldığı cezanın infazında şartla salıverme kararlarının uygulanmasına yer olmadığına da karar verildi.
