Vilayet Sıhhat Müdürü Prof. Dr. Cahit Polat, yaz aylarında sıklıkla görülen ishal olaylarına karşı vatandaşlara ihtarlarda bulunarak, alınacak tedbirler hakkında bilgi verdi. Yaz aylarında sıcaklara bağlı olarak mikrobik ishallerin daha sık görüldüğünü aktaran Prof. Dr. Polat, “İshallerin bakteriyel ve bakteriyel olmayan birçok sebebi bulunmaktadır. Sıvı kaybına neden olan ishalin birçok nedeni bulunmakla bir arada, yaz aylarında pak olmayan suların içilmesi ve bu sularla yıkanan yiyeceklerin tüketilmesini yahut zerzevat ve meyvelerin yıkanmadan tüketilmesi ana sebepleri ortasında sayabilmekteyiz. Bilhassa yaz aylarında mikrobik ishaller daha yaygındır. Bunun nedeni de bakteriyel enfeksiyonlar besinlerde daha süratli ve daha kolay üreyebilmektedir. Besinler yoluyla geçen enfeksiyonlar çoklukla gastroenterit olarak bilinen ishal ve kusma şikayetlerine yol açmaktadır. İshalin en önemli belirtilerini de sıvı dışkılama, acil dışkılama isteği, susuzluk, bulantı ve kusma, yüksek ateş, halsizlik, karın bölgesinde ağrı formunda sıralayabiliriz” dedi.
İshale karşı korunmada ferdî hijyenin çok değerli olduğunu vurgulayan Polat, “Ülkemizdeki mevcut su potansiyeli, suyun tasarruflu kullanılmasını zarurî kılmaktadır. Vatandaşlarımız bu şuurla hareket ederek su kullanımında gerekli ihtimamı göstermelidir. Su kaynaklı bir salgının önüne geçilmesi emeliyle bina ve konutlarda kullanılan su depoları makul dönemlerle (kesinti olduğu devirlerde 3 ayda bir, öbür devirlerde 6 ayda bir) temizlenmeli ve bakımları yapılarak dezenfeksiyonu sağlanmalıdır. Mahalle ortalarında kuyu, tanker, bidon kaynağı bilinmeyen çeşme suları vb. kaynaklardan içme suyu temin edilmemelidir. Kaynağı bilinmeyen sular muhakkak tüketilmemelidir. Su kesintisi durumlarında yetkili mercilerin ihtarları doğrultusunda hareket edilmelidir. Ambalajlı su (pet, bardak, cam şişe ve damacana) kullanılacaksa Sıhhat Bakanlığından ruhsatlı olmasına dikkat edilmelidir. İçme ve kullanma suyu olarak pak su kaynakları ya da Sıhhat Bakanlığından onaylı ambalajlı suları tüketmeliyiz. Mümkün salgın durumunda ve bilhassa bebeklere yönelik içme suyunu en az 10 dakika kaynatarak kullanmalıyız” diye konuştu.
Zerzevat ve meyvelerin de bol ölçüde pak su ile yıkanması gerektiğini lisana getiren Polat, “Özellikle yaz aylarında dışarıda, açıkta satılan ve son tüketim tarihi muhakkak olmayan yiyecekleri tüketmekten kaçınacağımız üzere ambalajı bozulmuş besinleri da tüketmemeliyiz. Taze pişirilen yahut tekrar ısıtılan yemeklerin oda sıcaklığında iki saatten fazla bekletilmemesi, ayrıyeten donmuş besinlerin buzu çözüldükten sonra tekrar dondurulmaması ehemmiyet arz etmektedir. Bir başka kıymetli husus ise meskendeki çöplerin ağzı kapalı halde tutulmasıdır. İshali olan bebeklerimizi de başka bebekler üzere anne sütü ile beslemeye devam etmeliyiz. Karın ağrısı, ishal ve kusma belirtileri ortaya çıktığında, yahut 24 saat içerisinde geçmeyen ishal durumunda kesinlikle bir sıhhat kuruluşuna başvurmalı ve bu periyotta şahsî hijyen kurallarına daha çok itina göstermeliyiz” formunda konuştu.
Vilayet Sıhhat Müdürü Prof. Dr. Cahit Polat, yaz aylarında sıklıkla görülen ishal olaylarına karşı vatandaşlara ihtarlarda bulunarak, alınacak tedbirler hakkında bilgi verdi. Yaz aylarında sıcaklara bağlı olarak mikrobik ishallerin daha sık görüldüğünü aktaran Prof. Dr. Polat, “İshallerin bakteriyel ve bakteriyel olmayan birçok sebebi bulunmaktadır. Sıvı kaybına neden olan ishalin birçok nedeni bulunmakla bir arada, yaz aylarında pak olmayan suların içilmesi ve bu sularla yıkanan yiyeceklerin tüketilmesini yahut zerzevat ve meyvelerin yıkanmadan tüketilmesi ana sebepleri ortasında sayabilmekteyiz. Bilhassa yaz aylarında mikrobik ishaller daha yaygındır. Bunun nedeni de bakteriyel enfeksiyonlar besinlerde daha süratli ve daha kolay üreyebilmektedir. Besinler yoluyla geçen enfeksiyonlar çoklukla gastroenterit olarak bilinen ishal ve kusma şikayetlerine yol açmaktadır. İshalin en önemli belirtilerini de sıvı dışkılama, acil dışkılama isteği, susuzluk, bulantı ve kusma, yüksek ateş, halsizlik, karın bölgesinde ağrı formunda sıralayabiliriz” dedi.
İshale karşı korunmada ferdî hijyenin çok değerli olduğunu vurgulayan Polat, “Ülkemizdeki mevcut su potansiyeli, suyun tasarruflu kullanılmasını zarurî kılmaktadır. Vatandaşlarımız bu şuurla hareket ederek su kullanımında gerekli ihtimamı göstermelidir. Su kaynaklı bir salgının önüne geçilmesi emeliyle bina ve konutlarda kullanılan su depoları makul dönemlerle (kesinti olduğu devirlerde 3 ayda bir, öbür devirlerde 6 ayda bir) temizlenmeli ve bakımları yapılarak dezenfeksiyonu sağlanmalıdır. Mahalle ortalarında kuyu, tanker, bidon kaynağı bilinmeyen çeşme suları vb. kaynaklardan içme suyu temin edilmemelidir. Kaynağı bilinmeyen sular muhakkak tüketilmemelidir. Su kesintisi durumlarında yetkili mercilerin ihtarları doğrultusunda hareket edilmelidir. Ambalajlı su (pet, bardak, cam şişe ve damacana) kullanılacaksa Sıhhat Bakanlığından ruhsatlı olmasına dikkat edilmelidir. İçme ve kullanma suyu olarak pak su kaynakları ya da Sıhhat Bakanlığından onaylı ambalajlı suları tüketmeliyiz. Mümkün salgın durumunda ve bilhassa bebeklere yönelik içme suyunu en az 10 dakika kaynatarak kullanmalıyız” diye konuştu.
Zerzevat ve meyvelerin de bol ölçüde pak su ile yıkanması gerektiğini lisana getiren Polat, “Özellikle yaz aylarında dışarıda, açıkta satılan ve son tüketim tarihi muhakkak olmayan yiyecekleri tüketmekten kaçınacağımız üzere ambalajı bozulmuş besinleri da tüketmemeliyiz. Taze pişirilen yahut tekrar ısıtılan yemeklerin oda sıcaklığında iki saatten fazla bekletilmemesi, ayrıyeten donmuş besinlerin buzu çözüldükten sonra tekrar dondurulmaması ehemmiyet arz etmektedir. Bir başka kıymetli husus ise meskendeki çöplerin ağzı kapalı halde tutulmasıdır. İshali olan bebeklerimizi de başka bebekler üzere anne sütü ile beslemeye devam etmeliyiz. Karın ağrısı, ishal ve kusma belirtileri ortaya çıktığında, yahut 24 saat içerisinde geçmeyen ishal durumunda kesinlikle bir sıhhat kuruluşuna başvurmalı ve bu periyotta şahsî hijyen kurallarına daha çok itina göstermeliyiz” formunda konuştu.
