Bir gün bir Türk ve Fransız dijital ortamda bir ortaya gelir ve ortaya son yılların en heyecan veren müzikal birlikteliklerinden biri çıkar. Merve Fazilet ve Kit Martin tarafından 2018 yılında İngiltere’nin başşehri Londra’da kurulan Kit Sebastian kümesi müzik dünyasının yeni parlayan yıldızlarından. Anadolu rock’tan caza, Türk ezgilerinden bossa novaya sentez ve alternatif bir müzik yapan ikili, 2019 yılında yayınlanan ‘Mantra Çağdaşa‘ albümünden beri birçok kişinin dikkatini çekmiş durumda. Her geçen gün daha da çok dinleyicinin beğenisini kazanan ikili nasıl bir ortaya geldiklerinden son devirde müziklerinin tanınan bir sinemada kullanılmasına pek çok merak edileni anlattı.
BİR FACEBOOK PAYLAŞIMIYLA BİR ORTAYA GELDİLER
İstanbullu Merve Fazilet ve Fransız Kit Martin her ne kadar Londra’da yaşasalar da Fransa ve Türkiye’yi de sık sık ziyaret ediyor. Örneğin küme birinci albümleri ‘Mantra Moderne’nin bir kısmını Fransa’da yazıp kaydetmiş. Pekala ikilinin birlikte çalışma fikri nasıl ortaya çıktı? Fazilet, “Birlikte müzik yapma fikri Kit’in birlikte çalışmak için birini aradığını söylediği bir Facebook paylaşımı sonucu ortaya çıktı. Tanıştık ve müzikal zevklerimizi keşfetmemiz sonrasında birlikte çalışmaya karar verdik” derken Martin ise kümenin isminin özel bir manası olmadığını söyledi.
Müziklerini tek bir etiketle özetlemenin kendileri için sıkıntı olduğunu söyleyen ikiliden Martin, “Bu hafta bir caz şenliğinde sonrasında da bir Türk müziği şenliğinde çaldık. Geçmişte de rock şenliklerinde yer almıştık. Müziğimizin tüm bu çeşitlere uygun olup olmadığını söylememiz ise bizce sıkıntı” derken Fazilet ise yaptıkları müzik için “Farklı müzik tipleri ve coğrafyalardan beslenen ve bunun üstüne kendi baharatını da ekleyen, sound’uyla ve estetiğiyle ana akım müzik kesiminin dışında kalan birçok müzisyen var. Biz de o güruhun içindeyiz sanırım fakat direkt kendimizi ilişkilendirebileceğimiz bir sahne olup olmadığından emin değiliz. Müziğimizin tarifine gelince, biraz bossa nova, biraz Anadolu rock, biraz caz, biraz da Azeri mugham’ın deneysellikle bir ortaya gelmesiyle oluşan bir füzyon diyebiliriz” tarifini kullanıyor.
‘ALTIN GÜN KÜMESİ MÜKEMMEL BİR İŞ BAŞARIYOR’
Son periyotta retro müziklere ve plaklara yalnızca Türkiye değil global çapta büyük bir ilgi var. Yurt dışında büyük popülerlik kazanan Altın Gün kümesi üzere Kit Sebastian’ın müziğinde de retro tat dikkat çekiyor. Kit Martin, dünyada yükselişte olan ‘yeni kuşak alternatif müzik’le fazla iç içe olmadıklarını lakin vakit içinde düzgün bir ahenk yakaladıklarını söyledi. Martin, “Fransa, İtalya ve Azerbaycan müziğinden etkilenmemizden dolayı sanırım bizim müziğimiz başka işlere nazaran daha hüzünlü ve melankolik. Bu noktada 100 yıllık bozuk piyanoma, 60 yıllık orguma ve neredeyse parçalanan 40 yıllık teyp makineme çok güveniyoruz” dedi.
Yurt dışı şenliklerinin vazgeçilmez kümelerinden Altın Gün’ün aranjman ve canlı performanslarıyla şahane bir iş başardığını söyleyen Merve Fazilet ise “Derya Yıldırım ve Gaye Su Akyol üzere isimler de tekrar Avrupa’nın farklı yerlerinde kendilerine dinleyici kitlesi yaratabilen ve beğenilen müzisyenler” dedi. Türkçenin hem duygusal ve okunaklı hem de ritmik bir lisan olduğunu söyleyen Fazilet, “Bu karışım yurt dışındaki insanların kulağına değişik geliyor. Sözleri anlamasalar bile müziklerin hislerini sezebiliyorlar. Yeni kuşak alternatif müziğin en hoş yanlarından biri daha evvel kulakların çok da alışık olmadığı farklılıkların bir ortaya gelmesi ve müzisyen ile dinleyici ortasında yeni bir paylaşım alanı açabilmesi” diye devam etti.
‘ARTIK İNGİLİZLER TÜRK MÜZİĞİNİ DAHA ÇOK DİNLİYOR’
Pekala alternatif işlerin yurt dışında ilgi toplayabilmesinin tek yolu İngilizce mi? Yoksa dijital müzik platformlarının yaygınlaşması ve kabul görmesiyle birlikte artık dinleyiciler yalnızca müziklerin altyapılarına mı dikkat ediyor? Dinleyicilerin farklı şeyler dinlemekten giderek daha da çok hoşlandığını vurgulayan Kit Martin, İngiliz dinleyicilerin ve müzisyenlerin Türk müziğine bakış açısının 60’lardan bugüne değiştiğinin altını çizdi.
“Artık İngiliz müzisyenler Türk müziğini daha çok dinliyor ve kendilerinde neyin eksik olduğunu Türk müziğini dinleyerek keşfetmeye çalışıyor.” Kit Martin
Merve Fazilet de dijital müzik platformlar sayesinde müzik bölümüne global çapta daha maceraperest bir halin eklendiğini söyledi. Fazilet, “Bu daha çok dinleyicinin pratiğine odaklı ve olumlu tarafta bir değişim fakat bu yenilik ne kadar radyo ve televizyon kanallarına sızdı, orası biraz muamma” dedi. Yurt dışındaki birçok radyoda artık İngilizce olmayan müziklerin daha çok çalındığını söyleyen Fazilet, “Yurt dışında ilgi toplayabilmenin tek yolu İngilizce değil artık. Ama İngilizce olmayan bir müziğin uzun mühlet radyolarda çalınması ya da bir radyo hit’ine dönüşmesi hâlâ pek kolay değil” yorumunda bulundu.
‘ALPAY, ŞENAY VE GÜLDEN KARABÖCEK’İ DİNLİYORLAR’
Kit Sebastian kümesinin ismini son periyotta tanınan bir dijital platformda yayınlanan 2021 imali ‘Gecenin Dişleri‘ (Night Teeth) isimli vampir sineması sayesinde duymuş ve şaşırmış olabilirsiniz. Aslında müziklerinin bu sinemada kullanılması onlar için de şaşırtan olmuş. Bu projede yer almalarının kendileri için de şaşırtan olduğunu söyleyen ikili, müziklerinin sinematik öğeler taşıdığına dair pek çok yorum aldıklarını söyledi. İkili, ‘Gecenin Dişleri’ haricinde bir HBO projesinde de müziklerinin kullanıldığını söyleyerek müziklerinin dizi ya da sinemalarında kullanılmasının kendileri için de enteresan ve heyecan verici olduğunu vurguladı.
Türkiye’deki müzisyenlerin üretimlerinin yurt dışında heyecan verici olarak karşılandığını söyleyen Kit Martin “Duyduğum kadarıyla birçoğu şahane müzik yapıyor” derken Merve Fazilet ise Avrupa’da bilinen Türk müziğinin bilhassa plak aşıkları tarafından büyük ilgi gördüğünü söyledi. Merve Fazilet, “Londra’ya birinci taşındığımda birçok kişinin 60’lar, 70’ler ve 80’ler Türkçe Pop’u dinlediğine tanıklık ettim. İnsanların Alpay, Şenay ya da Gülden Karaböcek üzere isimleri bildiğini ve dinlediğini keşfettiğimde çok büyük bir şaşkınlık yaşamıştım” dedi.
‘İSTANBUL TIPKI BİZİM MÜZİĞİMİZ GİBİ’
İstanbul, birçok müzisyen üzere Kit Sebastian kümesi için de ilham verici bir kent. Kit Martin, “Bu projeye birinci başladığımızda İstanbul benim için değerli bir ilham kaynağıydı. Birinci kere ziyaret ettiğimde ise kent beklentilerimin de üstüne çıktı ve beni etkiledi” derken Merve Fazilet de İstanbul’da doğup büyüdüğünü hatırlattı. İstanbul için “Birbirinden farklı folklorik ve müzikal etkileşimler içinde şekillenmiş bir kültür” tarifini yapan Fazilet, “Kulağınız bir yandan Türk halk ve sanat müzikleri, Balkanlar, Orta Asya ve Orta Doğu tınılarına aşina, bir yandansa erken Türkçe pop, 60’ların Fransız ve İtalyan müziklerinin tesiri altında büyüyorsunuz. Bu, Kit Sebastian’ın kimliğine yansıyan bir tesir” dedi. İstanbul’un kendi müzikleri için özel bir manası olduğunu söyleyen Fazilet, İstanbul’un kendisi için melankolik bir kent olduğunu söyleyerek “Geçmişi ve geleceği daima bir müzakere içinde. Tıpkı bizim müziğimiz üzere” diye konuştu.
‘TÜRK KÜLTÜRÜ VE MÜZİĞİ AVRUPA’NIN BATISINDA VE KUZEYİNDE İLGİ ÇEKİYOR’
Alternatif müziklerin ana akımlaştığı ya da ana akımın giderek daha da alternatifleştiği bir çağdayız. Lakin dijital müzik platformları sayesinde ‘trap’ üzere görece ‘fast food’ olarak tanımlanan müzikler de toplumsal medyada çarçabuk viral olabiliyor. Pekala Kit Sebastian, müziğin geleceği hakkında ne düşünüyor? Geleceği şekillendirecek olan ve şu anda büsbütün trap esintili rap müziklere teslim olmuş Z neslinin müzik zevkine bakış açıları tam olarak nasıl? Evvelden bir gencin merak ettiği bir müzikçinin CD’sini almak için cebindeki tüm harçlı harcamak zorunda kaldığını ve bu yüzden çok daha hudutlu keşifler yapabildiğini hatırlatan Kit Martin, günümüzde dijital müzik platformları sayesinde bilhassa de yeni müzik tiplerini keşfetmeye daha açık olan Z neslinin büyük bir avantaja sahip olduğunu vurguladı. Martin, “Ana akım olmayan müziklerin keşfedilmesi bakımından müzikteki dijitalleşme son derece olumlu” dedi.
Kit Martin’in yorumuna katıldığını söyleyen Merve Fazilet ise nitelikli işlerin geniş kitleler tarafından kısa vadede daha çok benimseneceğini düşünmediğini belirterek “Ama yıllar sonra hangi müzisyenlerin ve müziklerin kalacağını, kimlerin hatırlanacağını merak ediyorum” dedi. Türk kültürü ve müziğinin Avrupa’nın kuzeyinde ve batısında giderek daha da çok ilgi çektiğini söyleyen Kit Martin, “Güçlü, çeşitli ve mükemmel bir kültürünüz var. Bu kültürle bilhassa Kuzey Avrupalılar yeni tanışıyor ve giderek daha da çok bayılıyorlar” derken, Merve Fazilet ise İstanbul’da verdikleri birinci konserlerinin kendileri için heyecan verici geçtiğini belirterek “26 Haziran’da Gezgin Salon Şenliği için İstanbul’a dönüyoruz. Sonrasında da yalnızca İstanbul’la hudutlu kalmayacak bir konser programında Türkiye’deki dinleyicilere kavuşacağımızı diliyorum” dedi.
