IBF’nin Ticaret Bakanlığı’nın himayesinde, Gaziantep’te düzenlediği 2’nci Türk- Arap İş Tepesi’nde çok sayıda Türk ve Arap iş insanı buluştu. Şahinbey ilçesi Akkent Kongre ve Sanat Merkezi’ndeki zirveye Ticaret Bakanı Mehmet Muş, IBF Lideri Erol Fayda, MÜSİAD Genel Lideri Mahmut Asmalı, Gaziantep Valisi Davut Gül, Büyükşehir Belediye Lideri Fatma Şahin ve Irak Ticaret Bakanı Alaa Al Juborı, Gaziantep milletvekilleri ve iş insanları katıldı.
Bakan Muş, Türkiye iktisadının 2021 yılında yüzde 11 büyüyerek, son 10 yılın en güçlü büyüme suratının yakalandığını ve 2022 yılı ihracat amaçlarında 250 milyar doların yakalanarak dış ticaret hacminin 600 milyar dolara çıkarılmasını beklediklerini belirtti.
Büyümede en kıymetli faktörün ihracat gelirleri olduğuna da dikkat çeken Muş, şunları kaydetti:
“2021 yılında Türkiye iktisadı yüzde 11 büyürken, son 10 yılın en güçlü büyüme suratının yakaladık. Bu güçlü performansla 2021 yılında G20 ülkeleri ortasında en süratli büyüyen ülkeyiz. Burada bir bahse bilhassa dikkati çekmek istiyorum. 2021’de ortaya koyduğumuz bu güçlü ekonomik büyümenin lokomotifi ihracat olmuştur, memleketler arası ticaret olmuştur. Münasebetiyle bu program ve bunun üzere programlara takviye olacağımızı söz etmeliyim. Türkiye, 2021’de 225 milyar dolarlık rekor düzeyde ihracat gerçekleştirmiş ve yaklaşık 500 milyar dolarlık dış ticaret hacmine ulaşmıştır. Bu yıl 250 milyar dolarlık maksadı yakalayacağımızı ve dış ticaretimizin de 600 milyar dolara çıkmasını beklemekteyiz. 2022 yılı ocak-mayıs dönemine baktığımızda ihracat performansımız güçlü halde devam etmekte ve geçen yılın birebir devrine nazaran ihracatı yüzde 20,4 oranında artırarak 102,5 milyar dolar düzeylerine ulaşmış bulunuyoruz.”
Bakan Muş, Türkiye’nin Arap ülkeleriyle ticaret hacmini geliştirmek için daima pozitif yaklaşımlar sergilediğini lisana getirdi.
Türkiye’nin 2021 yılında Arap ülkeleriyle ticaret hacmini önceki yıla nazaran yüzde 14,2 büyüterek 67,4 milyar dolara ulaştığını aktaran Muş, “Yaklaşık 2,5 trilyon dolar gayrisafi yurt içi hasılaya, 436 milyon nüfusa sahip Arap dünyası ile ekonomik münasebetleri geliştirmek için hep müspet bir yaklaşıma sahibiz. 2021 yılında Arap ülkeleri ile ticaret hacminin bir evvelki yıla nazaran yüzde 14,2’lik artışla 67,4 milyar dolara ulaştı. Dünyanın birçok coğrafyasında başarılı işlere imza atan Türk müteahhitlerinin tüm dünyada bugüne kadar yaklaşık 458 milyar dolar pahasında 11 binin üzerinde proje üstlendi” dedi.
‘TÜRKİYE ÜRETİM VE İHRACAT ÜSSÜ’
Bakan Muş, Türkiye’nin geçen mart itibarıyla kümülatif olarak 242 milyar dolar yabancı yatırım çektiğini söyledi. Türkiye’nin büyük üretim ve ihracat üssü olduğunu belirten Muş, “Türkiye’ye ve iktisadına duyulan inanç çerçevesinde, ülkemiz geçtiğimiz mart ayı prestijiyle kümülatif olarak yaklaşık 242 milyar dolarlık yabancı yatırım çekmiştir. Güçlü altyapısı, birikimi, nitelikli insan kaynağı, türel sistemi ve coğrafik pozisyonunun sağladığı avantaj ile Türkiye, büyük bir üretim ve ihracat üssü durumundadır. Ülkemiz, yatırımcılar için yenilenebilir güç, kimya, turizm, sıhhat, altyapı ve üst yapı projeleri, irtibat teknolojileri, bilişim, otomotiv de dahil olmak üzere çok geniş bir alanda fırsatlar sunmaktadır” diye konuştu.
Türkiye’nin bulunduğu stratejik pozisyonun ehemmiyetine dikkat çeken Muş, şöyle devam etti:
“Türkiye 4 saatlik uçuş arasında Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesi ile Orta Asya’yı kapsayan toplam 1,3 milyarlık bir nüfusa ve 26 trilyon dolar bedelinde bir pazara erişim sunması ile ayrıştı. Türkiye’nin stratejik pozisyonu Tokyo’dan New York’a kadar 16 farklı saat dilimindeki pazarlara kolay ve birebir gün erişim imkanı sunmaktadır. Tüm bu özellikler Türkiye’yi yatırımlar için değerli bir merkez haline getirmektedir. Birebir vakitte Türkiye bir Gümrük Birliği ülkesidir.
Türk Arap ülkeleri ortasındaki ticari ve ekonomik bağlantılarının güçlendirilmesinin halkların faydasına olacak. Türkiye ile Arap ülkeleri ortasında ticari ve ekonomik alakaların daha da güçlendirilmesi halkların faydasına olacaktır. Bu minvalde, karşılıklı ticaretin ve yatırımların teşvik edilmesi ve üçüncü ülkelerde ortak projeler geliştirilmesi hususlarında iş birliğimizin artırılması büyük kıymet taşımaktadır.”
MÜSİAD Genel Lideri Mahmut Asmalı ise toplantı ile Türk-Arap ilişkilerini artırarak yeni yatırım alanları oluşturacaklarını söyleyip, şunları kaydetti:
“Türkiye iktisadını bilhassa ihracat ve ihracatçıların artmasıyla 2023 yılında 300 milyar dolar ve üzerine çıkarılabileceğine inanıyoruz. MÜSİAD olarak dünya çapında stratejiler gerçekleştiriyoruz. Bu kapsamda G7 ülkeleriyle ticari diplomasilerimizi arttırmak için bu ülkelerde de teşkilatlanmalarımızı yapıyoruz. Bu kapsamda eylül ve ekim ayında da 100’ü aşkın heyetle Amerika’ya gidip oradaki yapılanmamızı da tamamlayacağız. Türkiye’den Cezayir’e, Suudi Arabistan’dan Yemen’e, Suriye’den Fas’a, Pakistan’dan Filistin’e, Malezya’dan Endonezya’ya kadar pek çok farklı ülkeyi öncü sivil toplum kuruluşlarının gücüyle dinamizm kazandırmak için yola çıktık. Bu yıl Gaziantep’te düzenlediğimiz İBF 2’nci Türk- Arap İşbirliği Doruğu aracılığıyla Türkiye ve Arap ülkeleri ortasındaki sosyoekonomik iş birliğini çok daha ileri düzeylere taşıyacağız. Bugün 1600’ü aşkın endüstrici, teşebbüsçü, endüstrici ve Türk- Arap ülkelerinin önde gelen sivil toplum kuruluşlarına mesken sahipliği yapıyoruz. Bu toplantılarla Arap iş adamlarının problemlerinin giderileceğini amaçlıyoruz. İkili alakaların çok daha güçlü düzeylere çıkacağına inanıyoruz.”
IBF’nin Ticaret Bakanlığı’nın himayesinde, Gaziantep’te düzenlediği 2’nci Türk- Arap İş Tepesi’nde çok sayıda Türk ve Arap iş insanı buluştu. Şahinbey ilçesi Akkent Kongre ve Sanat Merkezi’ndeki zirveye Ticaret Bakanı Mehmet Muş, IBF Lideri Erol Fayda, MÜSİAD Genel Lideri Mahmut Asmalı, Gaziantep Valisi Davut Gül, Büyükşehir Belediye Lideri Fatma Şahin ve Irak Ticaret Bakanı Alaa Al Juborı, Gaziantep milletvekilleri ve iş insanları katıldı.
Bakan Muş, Türkiye iktisadının 2021 yılında yüzde 11 büyüyerek, son 10 yılın en güçlü büyüme suratının yakalandığını ve 2022 yılı ihracat amaçlarında 250 milyar doların yakalanarak dış ticaret hacminin 600 milyar dolara çıkarılmasını beklediklerini belirtti.
Büyümede en kıymetli faktörün ihracat gelirleri olduğuna da dikkat çeken Muş, şunları kaydetti:
“2021 yılında Türkiye iktisadı yüzde 11 büyürken, son 10 yılın en güçlü büyüme suratının yakaladık. Bu güçlü performansla 2021 yılında G20 ülkeleri ortasında en süratli büyüyen ülkeyiz. Burada bir bahse bilhassa dikkati çekmek istiyorum. 2021’de ortaya koyduğumuz bu güçlü ekonomik büyümenin lokomotifi ihracat olmuştur, memleketler arası ticaret olmuştur. Münasebetiyle bu program ve bunun üzere programlara takviye olacağımızı söz etmeliyim. Türkiye, 2021’de 225 milyar dolarlık rekor düzeyde ihracat gerçekleştirmiş ve yaklaşık 500 milyar dolarlık dış ticaret hacmine ulaşmıştır. Bu yıl 250 milyar dolarlık maksadı yakalayacağımızı ve dış ticaretimizin de 600 milyar dolara çıkmasını beklemekteyiz. 2022 yılı ocak-mayıs dönemine baktığımızda ihracat performansımız güçlü halde devam etmekte ve geçen yılın birebir devrine nazaran ihracatı yüzde 20,4 oranında artırarak 102,5 milyar dolar düzeylerine ulaşmış bulunuyoruz.”
Bakan Muş, Türkiye’nin Arap ülkeleriyle ticaret hacmini geliştirmek için daima pozitif yaklaşımlar sergilediğini lisana getirdi.
Türkiye’nin 2021 yılında Arap ülkeleriyle ticaret hacmini önceki yıla nazaran yüzde 14,2 büyüterek 67,4 milyar dolara ulaştığını aktaran Muş, “Yaklaşık 2,5 trilyon dolar gayrisafi yurt içi hasılaya, 436 milyon nüfusa sahip Arap dünyası ile ekonomik münasebetleri geliştirmek için hep müspet bir yaklaşıma sahibiz. 2021 yılında Arap ülkeleri ile ticaret hacminin bir evvelki yıla nazaran yüzde 14,2’lik artışla 67,4 milyar dolara ulaştı. Dünyanın birçok coğrafyasında başarılı işlere imza atan Türk müteahhitlerinin tüm dünyada bugüne kadar yaklaşık 458 milyar dolar pahasında 11 binin üzerinde proje üstlendi” dedi.
‘TÜRKİYE ÜRETİM VE İHRACAT ÜSSÜ’
Bakan Muş, Türkiye’nin geçen mart itibarıyla kümülatif olarak 242 milyar dolar yabancı yatırım çektiğini söyledi. Türkiye’nin büyük üretim ve ihracat üssü olduğunu belirten Muş, “Türkiye’ye ve iktisadına duyulan inanç çerçevesinde, ülkemiz geçtiğimiz mart ayı prestijiyle kümülatif olarak yaklaşık 242 milyar dolarlık yabancı yatırım çekmiştir. Güçlü altyapısı, birikimi, nitelikli insan kaynağı, türel sistemi ve coğrafik pozisyonunun sağladığı avantaj ile Türkiye, büyük bir üretim ve ihracat üssü durumundadır. Ülkemiz, yatırımcılar için yenilenebilir güç, kimya, turizm, sıhhat, altyapı ve üst yapı projeleri, irtibat teknolojileri, bilişim, otomotiv de dahil olmak üzere çok geniş bir alanda fırsatlar sunmaktadır” diye konuştu.
Türkiye’nin bulunduğu stratejik pozisyonun ehemmiyetine dikkat çeken Muş, şöyle devam etti:
“Türkiye 4 saatlik uçuş arasında Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesi ile Orta Asya’yı kapsayan toplam 1,3 milyarlık bir nüfusa ve 26 trilyon dolar bedelinde bir pazara erişim sunması ile ayrıştı. Türkiye’nin stratejik pozisyonu Tokyo’dan New York’a kadar 16 farklı saat dilimindeki pazarlara kolay ve birebir gün erişim imkanı sunmaktadır. Tüm bu özellikler Türkiye’yi yatırımlar için değerli bir merkez haline getirmektedir. Birebir vakitte Türkiye bir Gümrük Birliği ülkesidir.
Türk Arap ülkeleri ortasındaki ticari ve ekonomik bağlantılarının güçlendirilmesinin halkların faydasına olacak. Türkiye ile Arap ülkeleri ortasında ticari ve ekonomik alakaların daha da güçlendirilmesi halkların faydasına olacaktır. Bu minvalde, karşılıklı ticaretin ve yatırımların teşvik edilmesi ve üçüncü ülkelerde ortak projeler geliştirilmesi hususlarında iş birliğimizin artırılması büyük kıymet taşımaktadır.”
MÜSİAD Genel Lideri Mahmut Asmalı ise toplantı ile Türk-Arap ilişkilerini artırarak yeni yatırım alanları oluşturacaklarını söyleyip, şunları kaydetti:
“Türkiye iktisadını bilhassa ihracat ve ihracatçıların artmasıyla 2023 yılında 300 milyar dolar ve üzerine çıkarılabileceğine inanıyoruz. MÜSİAD olarak dünya çapında stratejiler gerçekleştiriyoruz. Bu kapsamda G7 ülkeleriyle ticari diplomasilerimizi arttırmak için bu ülkelerde de teşkilatlanmalarımızı yapıyoruz. Bu kapsamda eylül ve ekim ayında da 100’ü aşkın heyetle Amerika’ya gidip oradaki yapılanmamızı da tamamlayacağız. Türkiye’den Cezayir’e, Suudi Arabistan’dan Yemen’e, Suriye’den Fas’a, Pakistan’dan Filistin’e, Malezya’dan Endonezya’ya kadar pek çok farklı ülkeyi öncü sivil toplum kuruluşlarının gücüyle dinamizm kazandırmak için yola çıktık. Bu yıl Gaziantep’te düzenlediğimiz İBF 2’nci Türk- Arap İşbirliği Doruğu aracılığıyla Türkiye ve Arap ülkeleri ortasındaki sosyoekonomik iş birliğini çok daha ileri düzeylere taşıyacağız. Bugün 1600’ü aşkın endüstrici, teşebbüsçü, endüstrici ve Türk- Arap ülkelerinin önde gelen sivil toplum kuruluşlarına mesken sahipliği yapıyoruz. Bu toplantılarla Arap iş adamlarının problemlerinin giderileceğini amaçlıyoruz. İkili alakaların çok daha güçlü düzeylere çıkacağına inanıyoruz.”
