Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve Bakanımızın idaresinde ilkesel bir dış siyaset anlayışıyla barış ve diyalog eksenli diplomasiye öncelik veren yaklaşımlarla her bir sorunu çözmenin uğraşı içindeyiz.” dedi.
Kıran, Marmara Kümesi Vakfı tarafından düzenlenen 25. Avrasya İktisat Tepesi’ndeki konuşmasında Vakfın çalışmalarını yakından takip ettiklerini ve memnuniyet duyduklarını söyledi.
Avrasya coğrafyasının dünya gayri safi hasılasının yüzde 65’ini ürettiğini lisana getiren Kıran, “Dünya güç kaynaklarının yüzde 75’ine mesken sahipliği yapan bir coğrafyadan bahsediyoruz. 5 milyar beşere mesken sahipliği yapan bir coğrafyayı konuşuyoruz.” diye konuştu.
Kıran, bu coğrafyanın kazanımlarının ve zenginliklerinin hayata geçirilmesinin ehemmiyetine işaret ederek şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ancak ortadan geçen müddette dünyanın kalbi olarak nitelenen bu coğrafyanın zenginliklerinin maalesef insanlığa kanalize edilmesi noktasında önemli meselelerle karşı karşıya kaldık. Bu konu yalnızca Avrasya coğrafyasında yaşayan insanları değil bütün insanları yakından ilgilendiriyor. Bu bölgeyi ilgilendiren bütün sorunların insanlığın ortak sıkıntısı olduğunu biliyoruz. Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde ve Bakan’ımızın idaresinde ilkesel bir dış siyaset anlayışıyla barış ve diyalog eksenli diplomasiye öncelik veren yaklaşımlarla her bir sorunu çözmenin çabası içindeyiz.”
“RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI DÜNYAYI İLGİLENDİREN BİR MESELE”
Kıran, herkesi ilgilendiren problemlerin başında Rusya-Ukrayna Savaşı’nın geldiğini belirterek savaşın yalnızca o bölgeyi değil bütün dünyayı ilgilendiren bir sıkıntıya dönüştüğünü anlattı. Savaşın yanında göç sıkıntısının de yeni dünya nizamının ortaya çıkardığı yeni tehditlerden olduğunu lisana getiren Kıran, şöyle devam etti:
“Yakın coğrafyamızda devam eden istikrarsızlık ve çatışmalar… Rusya-Ukrayna Savaşı ve yeni bir sorun olarak karşımıza çıkan Kovid-19 salgını, bütün bunlarla birlikte global tedarik zincirinin daralması, emtia fiyatlarının yükselmesi, global güç tedarikinin tehlikeye girmesi üzere hususlar yalnızca bu gölgede yaşayan insanları değil bütün insanlığı ilgilendiren bir boyut kazanmış durumda. Türkiye Cumhuriyeti olarak, dış siyasetimizi ulusal menfaatlerimiz ekseninde bütün insanlığı ilgilendiren ortak problemlerin tahliline kanalize etmiş durumdayız.”
Kıran, Rusya-Ukrayna krizinin tahlili için Türkiye’nin teşebbüslerini hatırlatarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun eforlarına vurgu yaptı.
Bölgesel, global alanda faaliyet gösteren pek çok kurumun inşa edildiğini aktaran Kıran, şunları kaydetti:
“Bunların mana ihtiva etmesi lakin bütün insanlık için ortak sonuçlar üretmesiyle mümkün. Türkiye Cumhuriyeti olarak bütün bu gayretleri, bölgesel ve global refah nesline dönüştürme uğraşlarını önemsiyoruz. Bilhassa bölgesel örgütler içerisinde Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü, ASEAN, Şangay İşbirliği Örgütü, Türk Devletleri Teşkilatı… Türk Devletleri Teşkilatı kendi problemlerimizi kendimiz çözme iradesini gösterdiğimiz vakit ne kadar büyük bir ivmeyi yakaladığımızı da gösterir. Bu ivmenin yakalanmasında çok kıymetli bir eşik vardır. Dağlık Karabağ’daki işgalin sona erdirilmesi. Can Azerbaycan’ın bu işgali sona erdirmek için elbette Türkiye Cumhuriyeti’nin şartsız ve kuralsız takviyesini ardında hissetmesiyle 30 yıldır süren işgali 44 günde sona erdirmesi geniş bir coğrafyada yankı uyandırdı.”
