Olay, 23 Eylül 2021 tarihinde Derince ilçesinde meydana geldi. 3 yıl evvel dünya meskenine giren Hatice Senem (23), uyuşmazlık yaşadığı eşi Mehmet Senem ile tartışma yaşadı. Argümana nazaran, tartışmanın büyümesi üzerine Mehmet Senem, 9 aylık bebeği olan eşi Hatice Senem’i darp ederek vefatına sebep oldu. İhbar üzerine adrese giden polis grupları, genç bayanın cansız vücuduyla karşılaştı. Mehmet Senem ise kısa müddette yakalanarak gözaltına alındı. Senem, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Otopsi raporunda, Hatice Senem’in 2 gün boyunca feci formda azap görerek darp edildiği ve başına sert bir cisimle vurularak öldürüldüğü belirtildi.
EVİNDEN ÇIKANLAR ŞOKE ETTİ
Olaya ait hazırlanan iddianamede, polis grupları tarafından Mehmet Senem’in meskeninde yapılan aramada, 60 santimetre uzunluğunda ahşap sopa, üzerinde kırmızı lekeler olan döner bıçağı, 10 tüfek fişeği ve 5 bin volt kapasiteli çalışır vaziyette elektroşok aygıtı ele geçirildiği bilgisi yer aldı.
İLK SEFER HAKİM KARŞISINDA
Hakkında “Eşe karşı canavarca hisle ve eziyet çektirerek taammüden öldürme” hatasından dava açılan sanığın, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık Mehmet Senem, taraf avukatları, aileler ve şahitler katıldı.
“SAÇINDAN TUTTUM, SOPAYI ELİNDEN ALDIM, O ORTA AYAĞI KAYDI VE BAŞI YERE ÇARPTI”
Savunması için kelam hakkı verilen sanık, suçlamaları kabul etmedi. ‘Öldürme maksadıyla hareket etmedim’ diyen sanık Senem, 2017 yılında eşinin kendisini aldattığını öğrendiğini argüman ederek, “Beni diğer bir erkekle aldattığını öğrendim fakat daha sonra barıştık. 5 sene evvel bu olay sebebiyle Muş’tan Kocaeli’ye taşındık. Olay tarihinde meskene geldiğimde birinin meskenin mutfağından çıktığını zannettim. Cama bakmak istediğimde önüme geçti. Camdan dışarı baktığımda kimseyi görmedim. Eşime tokat attım, o da bana ‘Adam mısın?’ dedi. Muş’taki aldatma olayının gerçek olup olmadığını sorduğumda bana, öbür birini yatak odamıza aldığını ve beni aldattığını söyledi. Kanepenin altında sopa ve bıçak duruyordu. Sopayı alarak eşimi darp ettim. İddianamede olduğu üzere şok aleti kullanmadım, bunu kabul etmiyorum. Daha sonra sopayı yere fırlattım. Banyoda ellerimi yüzümü yıkarken Hatice gelip sopayla sırtıma vurdu. Saçından tuttum, sopayı elinden aldım. O orta ayağı kaydı ve başı yere çarptı” dedi.
“ELEKTROŞOK AYGITINI KENDİNİ KORUSUN DİYE EŞİME ALMIŞTIM”
Olay günü çocuğunun ağlama sesini duyunca eşi Hatice’yi bırakarak odaya gittiğini söyleyen Senem, savunmasına şöyle devam etti:
“Çocukla ilgilendikten sonra mama yapmak için mutfağa gittiğimde Hatice’nin kanepede uzandığını gördüm. Benden su isteyince verdim ve üstünü örttüm. Gece bir kaç sefer mutfağa gittiğimde kanepede uyuduğunu gördüm lakin yaşayıp yaşamadığını denetim etmedim. Sabah çocuğumu arkadaşımın meskenine götürdüm. Daha sonra pazara çalışmaya gittim. Muş’a çocuğumla gidebilmek, bilet parası alabilmek için çalıştım. Sonrasında çarşıda polisler beni gözaltına aldı. Olaylar bu biçimde gerçekleşmiştir. Eşimin vefat ettiğinden haberim yoktu, onu darp etmem sebebiyle beni şikayet ettiğini düşünüyordum. Benim tek çocuğum aileme geri götürmekti. Dağa çıkma, PKK’ya katılma üzere bir maksadım yoktu. Yurt dışına çıkma planım vardı. Meskende bulunan elektroşoku mutlaka eşimin üstünde kullanmadım. Elektroşok aygıtını kendini korusun diye eşime almıştım”
“PKK BAYRAĞININ ALTINDA ELİNDE SİLAHLA FOTOĞRAF ÇEKEREK BENİ TEHDİT ETTİ”
Sanıktan şikayetçi olan Hatice Semen’in babası Hüseyin Kurban, “Bu canavar, bu katil. Hatice’nin diğeriyle konuştuğu argümanı palavradır. Mehmet Senem, PKK bayrağının altında elinde silahla fotoğraf çekerek beni tehdit etti. Biz de Kürt’üz ancak o Türk bayrağını kimse yere indiremez. Senin üzere vatan haini değiliz. Bu bayrağın altında yaşıyoruz. Kendisi kızımı tasarlayarak öldürdü. Ameliyat olduğum gün benim kızımı öldürmüş. Kızımı aradığım vakit meşgule atıldı ve ‘Ben seni sonra arayacağım baba’ diyerek ileti geldi. Mehmet Senem’i aradığımda ise beni engellemişti. Ben olaydan şüphelenip polise şikayette bulundum. Kızım bana Mehmet’in kendisini öldüreceğini söylediği için telefonumun açılmamasından şüphelendim. Sanığın en ağır cezayı almasını istiyorum” halinde konuştu.
“SİZİ DE Mİ VURAYIM”
Duruşmada Hatice Senem’in ağabeyi Yusuf Kurban’ın sözü de dinlendi. Kurban, “1.5 yıl evvel işten konuta geldiğimde babamın ağladığını gördüm. Sebebini sorduğumda Mehmet’in Hatice’yi dövdüğünü söyledi. Mehmet’i arayıp neden kardeşimi dövdüğünü sordum. ‘Sizi de mi vurayım? Kardeşinizi öldürüp çöp konteynerine mı, kapınıza mı atayım?’ dedi” sözlerini kullandı.
“KENDİSİNİ HDP BİNASINA GÖTÜRMEMİ İSTEDİ”
Tanık olarak dinlenen Şehmus A. ise sanığın olay günü kendisini aradığını söyledi. Ş.A., “Sanık olay günü bana, ‘Karım beni terk etti, çocuğu bırakıp gitti, çocuğuma birkaç gün siz bakar mısınız?’ dedi. Daha sonra çocuğu eşime bıraktık. Mehmet meskene giderek para alacağını söyledi, oradan da kendisini HDP binasına götürmemi istedi. HDP binasına götürdüğümde birileriyle Kürtçe konuştu, fakat ben Kürtçe bilmediğim için ne konuştuklarını anlamadım. Olay tarihinde sanık bana ‘Diyarbakır’a gideceğim oradan da dağa çıkacağım’ dedi. Uyuşturucu içtiği için söylediklerini pek önemsemedim. Olay günü polis bizi aldığında Mehmet’in uyuşturucu içmesi sebebiyle gözaltına alındığımızı sandım, eşini öldürdüğünü bilmiyordum” diye konuştu.
ERTELENDİ
Mahkeme heyeti, elektroşokun Hatice Senem üzerinde kullanıp kullanılmadığına dair isimli tıp kurumundan istenilen raporun beklenilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
“HATİCE SENEM AĞIR HALDE AZABA MARUZ BIRAKILDI”
Duruşma sonrasında basın açıklaması yapan Hatice Senem’in babası, sanığın en ağır cezayı alması için gayret edeceğini söyledi. Acılı ailenin avukatı ise “Hatice Senem ağır halde azaba maruz bırakılıp, elektroşok aygıtı ile öldürülüyor. Bunların her biri eziyet çektirerek insan öldürme kabahatidir. İndirim almak isteyen sanığın indirim almadan cezalandırılmasını sağlayacağız” dedi.
Olay, 23 Eylül 2021 tarihinde Derince ilçesinde meydana geldi. 3 yıl evvel dünya meskenine giren Hatice Senem (23), uyuşmazlık yaşadığı eşi Mehmet Senem ile tartışma yaşadı. Argümana nazaran, tartışmanın büyümesi üzerine Mehmet Senem, 9 aylık bebeği olan eşi Hatice Senem’i darp ederek vefatına sebep oldu. İhbar üzerine adrese giden polis grupları, genç bayanın cansız vücuduyla karşılaştı. Mehmet Senem ise kısa müddette yakalanarak gözaltına alındı. Senem, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Otopsi raporunda, Hatice Senem’in 2 gün boyunca feci formda azap görerek darp edildiği ve başına sert bir cisimle vurularak öldürüldüğü belirtildi.
EVİNDEN ÇIKANLAR ŞOKE ETTİ
Olaya ait hazırlanan iddianamede, polis grupları tarafından Mehmet Senem’in meskeninde yapılan aramada, 60 santimetre uzunluğunda ahşap sopa, üzerinde kırmızı lekeler olan döner bıçağı, 10 tüfek fişeği ve 5 bin volt kapasiteli çalışır vaziyette elektroşok aygıtı ele geçirildiği bilgisi yer aldı.
İLK SEFER HAKİM KARŞISINDA
Hakkında “Eşe karşı canavarca hisle ve eziyet çektirerek taammüden öldürme” hatasından dava açılan sanığın, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık Mehmet Senem, taraf avukatları, aileler ve şahitler katıldı.
“SAÇINDAN TUTTUM, SOPAYI ELİNDEN ALDIM, O ORTA AYAĞI KAYDI VE BAŞI YERE ÇARPTI”
Savunması için kelam hakkı verilen sanık, suçlamaları kabul etmedi. ‘Öldürme maksadıyla hareket etmedim’ diyen sanık Senem, 2017 yılında eşinin kendisini aldattığını öğrendiğini argüman ederek, “Beni diğer bir erkekle aldattığını öğrendim fakat daha sonra barıştık. 5 sene evvel bu olay sebebiyle Muş’tan Kocaeli’ye taşındık. Olay tarihinde meskene geldiğimde birinin meskenin mutfağından çıktığını zannettim. Cama bakmak istediğimde önüme geçti. Camdan dışarı baktığımda kimseyi görmedim. Eşime tokat attım, o da bana ‘Adam mısın?’ dedi. Muş’taki aldatma olayının gerçek olup olmadığını sorduğumda bana, öbür birini yatak odamıza aldığını ve beni aldattığını söyledi. Kanepenin altında sopa ve bıçak duruyordu. Sopayı alarak eşimi darp ettim. İddianamede olduğu üzere şok aleti kullanmadım, bunu kabul etmiyorum. Daha sonra sopayı yere fırlattım. Banyoda ellerimi yüzümü yıkarken Hatice gelip sopayla sırtıma vurdu. Saçından tuttum, sopayı elinden aldım. O orta ayağı kaydı ve başı yere çarptı” dedi.
“ELEKTROŞOK AYGITINI KENDİNİ KORUSUN DİYE EŞİME ALMIŞTIM”
Olay günü çocuğunun ağlama sesini duyunca eşi Hatice’yi bırakarak odaya gittiğini söyleyen Senem, savunmasına şöyle devam etti:
“Çocukla ilgilendikten sonra mama yapmak için mutfağa gittiğimde Hatice’nin kanepede uzandığını gördüm. Benden su isteyince verdim ve üstünü örttüm. Gece bir kaç sefer mutfağa gittiğimde kanepede uyuduğunu gördüm lakin yaşayıp yaşamadığını denetim etmedim. Sabah çocuğumu arkadaşımın meskenine götürdüm. Daha sonra pazara çalışmaya gittim. Muş’a çocuğumla gidebilmek, bilet parası alabilmek için çalıştım. Sonrasında çarşıda polisler beni gözaltına aldı. Olaylar bu biçimde gerçekleşmiştir. Eşimin vefat ettiğinden haberim yoktu, onu darp etmem sebebiyle beni şikayet ettiğini düşünüyordum. Benim tek çocuğum aileme geri götürmekti. Dağa çıkma, PKK’ya katılma üzere bir maksadım yoktu. Yurt dışına çıkma planım vardı. Meskende bulunan elektroşoku mutlaka eşimin üstünde kullanmadım. Elektroşok aygıtını kendini korusun diye eşime almıştım”
“PKK BAYRAĞININ ALTINDA ELİNDE SİLAHLA FOTOĞRAF ÇEKEREK BENİ TEHDİT ETTİ”
Sanıktan şikayetçi olan Hatice Semen’in babası Hüseyin Kurban, “Bu canavar, bu katil. Hatice’nin diğeriyle konuştuğu argümanı palavradır. Mehmet Senem, PKK bayrağının altında elinde silahla fotoğraf çekerek beni tehdit etti. Biz de Kürt’üz ancak o Türk bayrağını kimse yere indiremez. Senin üzere vatan haini değiliz. Bu bayrağın altında yaşıyoruz. Kendisi kızımı tasarlayarak öldürdü. Ameliyat olduğum gün benim kızımı öldürmüş. Kızımı aradığım vakit meşgule atıldı ve ‘Ben seni sonra arayacağım baba’ diyerek ileti geldi. Mehmet Senem’i aradığımda ise beni engellemişti. Ben olaydan şüphelenip polise şikayette bulundum. Kızım bana Mehmet’in kendisini öldüreceğini söylediği için telefonumun açılmamasından şüphelendim. Sanığın en ağır cezayı almasını istiyorum” halinde konuştu.
“SİZİ DE Mİ VURAYIM”
Duruşmada Hatice Senem’in ağabeyi Yusuf Kurban’ın sözü de dinlendi. Kurban, “1.5 yıl evvel işten konuta geldiğimde babamın ağladığını gördüm. Sebebini sorduğumda Mehmet’in Hatice’yi dövdüğünü söyledi. Mehmet’i arayıp neden kardeşimi dövdüğünü sordum. ‘Sizi de mi vurayım? Kardeşinizi öldürüp çöp konteynerine mı, kapınıza mı atayım?’ dedi” sözlerini kullandı.
“KENDİSİNİ HDP BİNASINA GÖTÜRMEMİ İSTEDİ”
Tanık olarak dinlenen Şehmus A. ise sanığın olay günü kendisini aradığını söyledi. Ş.A., “Sanık olay günü bana, ‘Karım beni terk etti, çocuğu bırakıp gitti, çocuğuma birkaç gün siz bakar mısınız?’ dedi. Daha sonra çocuğu eşime bıraktık. Mehmet meskene giderek para alacağını söyledi, oradan da kendisini HDP binasına götürmemi istedi. HDP binasına götürdüğümde birileriyle Kürtçe konuştu, fakat ben Kürtçe bilmediğim için ne konuştuklarını anlamadım. Olay tarihinde sanık bana ‘Diyarbakır’a gideceğim oradan da dağa çıkacağım’ dedi. Uyuşturucu içtiği için söylediklerini pek önemsemedim. Olay günü polis bizi aldığında Mehmet’in uyuşturucu içmesi sebebiyle gözaltına alındığımızı sandım, eşini öldürdüğünü bilmiyordum” diye konuştu.
ERTELENDİ
Mahkeme heyeti, elektroşokun Hatice Senem üzerinde kullanıp kullanılmadığına dair isimli tıp kurumundan istenilen raporun beklenilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
“HATİCE SENEM AĞIR HALDE AZABA MARUZ BIRAKILDI”
Duruşma sonrasında basın açıklaması yapan Hatice Senem’in babası, sanığın en ağır cezayı alması için gayret edeceğini söyledi. Acılı ailenin avukatı ise “Hatice Senem ağır halde azaba maruz bırakılıp, elektroşok aygıtı ile öldürülüyor. Bunların her biri eziyet çektirerek insan öldürme kabahatidir. İndirim almak isteyen sanığın indirim almadan cezalandırılmasını sağlayacağız” dedi.
