Yayladağı Belediyesi, Hatay Valiliği, Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı paydaşlığıyla yapılan meyve sürece tesisi hizmete girdi.
İlk etapta ilçede üretilen çileğin şoklama ve kurutma yolu ile mamule dönüştürüldüğü tesiste, ilerleyen günlerde öbür meyvelerin de işlenmesi planlanıyor. 10 personelle faaliyete giren tesisin gelecekte 70 bireye istihdam sağlaması öngörülüyor.
Proje sahibi Yayladağı Belediye Lideri Mehmet Yalçın, AA muhabirine, Yayladağı’nın çilekle kendini dünyaya tanıtmaya başladığını söyledi.
İlçede yıllık 14 bin tona yakın rekolte olduğunu belirten Yalçın, şöyle devam etti:
“Çileğin yalnızca meyve olarak satılmaması ismine çalışmalar yürüttük. Kurduğumuz bayan kooperatifi ile çileğimizin pestili, reçeli ve kurusu üzere işlenmeye başlandı. Akabinde çileğin endüstriyel olarak da işlenmesi gerektiğini düşündük ve meyve sürece tesisi fikrimiz gelişti. Çilek olağanda mevsiminde tüketilen bir meyve. Bunu yılın tüm aylarına yaymak için bu türlü bir tesis kurduk. Tesisi nereye kuracağımızı düşünürken kullanılmayan eski Yayladağı Kapalı Cezaevi’nin kullanım ön tahsisini aldık. Yaklaşık 2 yıllık çalışmalar sonucu cezaevimiz meyve sürece tesisine dönüşmüş oldu.”
Çileği şoklayarak mevsiminden aylar sonra bile aromasını, tadını kaybetmeden, hücre yapısı bozulmadan tüketilebilecek bir hale getirdiklerini anlatan Yalçın, tesiste yalnızca çilek değil tüm meyvelere bu sürecin uygulanabildiğini vurguladı.
Türkiye’de IQF (Individual Quick Frozen – Ferdi Süratli Dondurma) teknolojisiyle çilek sürece tesis sayısının çok az olduğunu belirten Yalçın, Hatay bölgesinde bu türlü bir tesisin birinci olduğunu kaydetti.
Halihazırda faaliyete tek vardiya başlanan tesiste deneyim kazanmaya çalıştıklarını aktaran Yalçın, “Günlük ortalama 400 kilogram çilek işliyoruz. Tesis tam kapasite çalıştığında 70 kişiyi istihdam edecek. Şu an çift vardiya çalışılması durumunda günlük 2 bin 250 kilogram eser işleyebilecek kapasitedeyiz. Tesisimiz üreticilerin çileğini satma derdini da kaldırmış olacak. Çileğimizi de markalaştırmış olacağız.” tabirlerini kullandı.
