Türkiye Klasik Spor Kolları Federasyonu (TGSDF) Lideri, 4. Dünya Göçebe Oyunları Tertip Komitesi Lideri Hakan Çıkarı, İznik’in mesken sahipliği yapacağı 4. Dünya Göçebe Oyunları öncesi Skorer’e özel açıklamalarda bulundu. İşte Lider Yararı’nın sorularımıza verdiği karşılıklar…
– Dünya Göçebe Oyunları’nı düzenlemekteki gayenizi anlatabilir misiniz?
– Bizim buradaki maksadımız sporun birleştirici ruhunu ön plana çıkarmak ve memleketler arası alanda kamuoyu oluşturarak mirasımızı gelecek jenerasyonlara taşımak… Dünya Göçebe Oyunları’nın dördüncüsünü düzenlemek de bunun için çok tesirli bir fırsat ve bu fırsatı başarılı bir biçimde kıymetlendirmekte kararlıyız. Çok değerli bir bayrak devralmış olduk. Bu bayrak geçmişin ihtişamını zenginleştirerek geleceğe aktarmamız için yardımda bulunacak. O denli ki, bu yıl 29 Eylül – 2 Ekim günlerinde Bursa İznik’te yapacağımız 4. Dünya Göçebe Oyunları’nda ülkemizin dünyayı ağırlayacağını söylemek pekâlâ mümkün. Zira 102 ülke katılacak; oyunların tarihi açısından en büyük tertibi Türkiye’de düzenleyeceğiz. Hasebiyle memleketler arası alanda dikkat çekmeyi hedefliyoruz. Dünya Göçebe Oyunları’nın Türkiye’deki mesken sahibi Dünya Etnospor Konfederasyonu’nun Lideri Necmeddin Bilal Erdoğan’ın öncülüğünde hayata geçireceğimiz çok uluslu tertip için çalışmalarımız aralıksız sürüyor.
İznik’in tercih edilmesinin özel bir sebebi var mı?
– Bursa, Türk lisan ailesine ilişkin lisanları konuşan Türk nüfusuna sahip ülkeler ve topluluklar ortası kültür örgütü Memleketler arası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) tarafından kültür başşehri seçildi. Bursa bir kültür beşiği; binlerce yıllık geçmişiyle hem tarihin hem sanatın kalbi. Osmanlı İmparatorluğu’nun da eski başşehriydi. Dünya Göçebe Oyunları’nın birincisi 2014’te Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın iştirakiyle Kırgızistan Çolpan Ata’da Issık Gölü’nün etrafında düzenlendi. Akabinde gelen ikinci ve üçüncü oyunlar da tekrar burada gerçekleştirildi. 4. Dünya Göçebe Oyunları da İznik’te göl kenarında oynanacak. Tüm bu istikametlerden değerlendirdiğimizde Dünya Göçebe Oyunları sırf bir spor tertibi değildir. Bize verilen en büyük emanetlerin başında gelir. İznik de bunun için en uygun yer.
– Oyunlar, Türki Cumhuriyetlerle aramızdaki kardeşlik bağlarını daha da güçlendirecek. Bu bahiste ne düşünüyorsunuz?
Dört gün sürecek oyunlar kapsamında göçebe halkların oynadığı branşlarda oyunlar yer alacak. Bunlardan biri olan Aba Güreşi’nde güreşçiler aba giyiyor, bellerine jenerasyon bağlayarak güreşiyor. Yabusame ismindeki bir öbür oyunda at üstündeki okçular üç amacı vurmaya çalışarak uğraş ediyor. Türklerin çok eski devirlerden beri oynadığı savaş sporu Atlı Cirit ve yüksek hareket kabiliyetinin ön plana çıktığı Kökbörü, 4. Dünya Göçebe Oyunları boyunca oynanacak oyunlar ortasında. Ayrıyeten atlı okçuluk, klasik yağlı güreş ve rahvan binicilik ile şalvar güreşi de yeniden oyunlardan bazıları… Tarihi sürece baktığımızda hem Türki Cumhuriyetlerde hem de Anadolu topraklarında oynanıyor. İşte sporun birleştirici gücü burada devreye giriyor. Çok kültürlü bir dayanışma tertibi yapacağız; sporun birleştirici gücünü yansıtırken medeniyetleri bir ortaya getireceğiz. Nihayetinde kardeşlik kazanacak.
– İznik’te düzenlenecek oyunlara halkımızın ilgisi nasıl? Ne kadar iştirak bekliyorsunuz? Oyunlara toplam kaç ülke katılacak?
– İlgi genel olarak çok güzel. İnanıyorum ki, oyunlar yaklaştıkça ilgi daha da artacak. 102 ülkeden 3 bin atlet yarışacak. 300 binden fazla da ziyaretçi bekliyoruz, bu, fevkalade bir iştirak demek. Bunun için gerekli ulaşıma, altyapı ve konaklamaya sahibiz. Saha çalışmaları devam ediyor ve yakında İznik’ten çok hoş haberler paylaşacağız.
– Sayın Cumhurbaşkanımızın iştirakleriyle yapılan tertibin açılışına 5 devlet lideri katılacak…
– Evet, bilhassa devlet erkanının katılması oyunların ne kadar önemsendiğini bir sefer daha gösteriyor. Doğal bunun oyunlardaki gayrete güzel yansıması olabilir. 40’ın üzerinde sportif yarış düzenlenecek. Tüm bu hoş çalışmalarla birlikte şunu da belirtmem gerekiyor ki, 4. Dünya Göçebe Oyunları ülkemizin spor çalışmalarına yönelik bir milattır.
– Pekala, hazırlıklar nasıl gidiyor, iştirakçileri neler bekliyor?
– Hazırlıklarımız son hız ilerliyor. İznik’te şu an çok ağır çalışılıyor. Kalıcı olmasını planladığımız 5 bin kişilik bir tribün inşa etmemizin yanında öteki tribünler, güreş ve okçuluk alanları yapıyoruz. Ayrıyeten yeme içme alanları, klâsik el sanatlarının ziyaretçilerle buluşacağı etno pazar, ibadet alanları, ateş başı sohbetleri için doğal amfiler, atlı sporlar için at barınakları ile at deneyimleme ve okçuluk eğitim alanları tekrar burada yer alacak.
– Atlı Güreş, Kuraş ve Kabaddi’yi de oyunlara eklemişsiniz. Bu branşlar hakkında bilgi verir misiniz?
– Hem atın hem de binicinin hünerini gerektiren Atlı Güreş’te dayanıklılık ve hareket kabiliyeti ön plana çıkıyor. Bu oyunda at güçlü olmalı ve binicinin buyruğuna uymalıdır. Oyunlar daire içindeki düz bir yerde oynanıyor. İki güreşçinin yarıştığı bir savaşa benziyor. Hakemin başlama komutunun akabinde rakipler kazanmak için birbirini attan çekmeye çalışırken, bedeninin rastgele bir bölgesi yere temas eden oyuncu oyunu kaybediyor.
Özbek halkının ulusal güreşi Kuraş’ta iki rakip judodakine emsal halde uğraş ediyor. Karşılaşmalar ayakta gerçekleşiyor. Vurmak, rastgele bir acı verici ve boğucu tekniğin kullanılması yasak. Bir dövüş sanatı olan Kuraş, 3 bin 500 yıllık bir tarihe sahip.
Bir öbür yeni oyunumuz Kabaddi Pakistan, Hindistan ve Nepal’de yaygın oynanan rekabet ve çabaya dayalı bir spor. Kabaddi oyununda rastgele bir top bulunmuyor, sadece koşarak ve atak yaparak oynanıyor. Bir oyuncunun rakip alana girerek oyunculara değmesi ve kendi alanına geri dönmesi temeline dayanıyor. Belirlenen müddette en çok sayı yapan kadro oyunu kazanıyor.
– Klâsik Spor Dalları’ndaki atletlerin seçimi ile ilgili bilgi verir misiniz?
– Misyonumuz cet sporlarımızı ulusal ve memleketler arası düzeyde tanıtmak, prestijini artırmak ve gelecekteki muvaffakiyetini garanti altına almak. Bu spor kısımlarının yaygınlaşmasını sağlayıcı fırsatlar oluşturarak toplumumuzun daha sağlıklı, etkin ve başarılı gençler yetiştirmesine yardımcı oluyoruz. Bu niyetimizden hareketle 8 ila 85 yaş ortasındaki atletleri kıymetlendiriyoruz. 64 vilayetimizde, 351 antrenör ve bin 700 hakem ile çalışıyoruz. Atletlerimizi da Atlı Cirit, Rahvan Binicilik, Atlı Okçuluk, Aba Güreşi, Şalvar Güreşi, Jenerasyon Güreşi, Klasik Kızak, Atlı Kızak ve Kökbörü üzere spor kollarında muvaffakiyetini ispat edenler ortasından seçiyoruz. Değerlendirmeyi de hocalarımız yapıyor.
– Klâsik Spor Kolları’nda kaç tane lisanslı sportmen var?
Federasyon olarak 650’nin üzerinde kulüp ve 25 bini aşan atletle yurt içi ve yurt dışındaki tertiplere katılıyoruz. Karşılaşmaların sonuçlarına nazaran başarılı atletleri ödüllendiriyor, performanslarını artırmalarına katkı sağlıyoruz. Aslında hiç bitmeyen, her kezinde yeni bilgiler öğrendiğimiz bir yoldayız. Atletlerimiz maksatlarına vardığında yeni amaçlar belirleyerek ilerliyoruz. Klasik oyunlarımızı dünyaya tanıtmak üzere manalı bir maksadımız var. Bu mevzuda araştırmalarımız ve değerlendirmelerimiz sürüyor zira biz esaslı değerlerimizden ayrılmadan gelişmeye ve geliştirmeye devam edeceğiz.
Türkiye Klasik Spor Kolları Federasyonu (TGSDF) Lideri, 4. Dünya Göçebe Oyunları Tertip Komitesi Lideri Hakan Çıkarı, İznik’in mesken sahipliği yapacağı 4. Dünya Göçebe Oyunları öncesi Skorer’e özel açıklamalarda bulundu. İşte Lider Yararı’nın sorularımıza verdiği karşılıklar…
– Dünya Göçebe Oyunları’nı düzenlemekteki gayenizi anlatabilir misiniz?
– Bizim buradaki maksadımız sporun birleştirici ruhunu ön plana çıkarmak ve memleketler arası alanda kamuoyu oluşturarak mirasımızı gelecek jenerasyonlara taşımak… Dünya Göçebe Oyunları’nın dördüncüsünü düzenlemek de bunun için çok tesirli bir fırsat ve bu fırsatı başarılı bir biçimde kıymetlendirmekte kararlıyız. Çok değerli bir bayrak devralmış olduk. Bu bayrak geçmişin ihtişamını zenginleştirerek geleceğe aktarmamız için yardımda bulunacak. O denli ki, bu yıl 29 Eylül – 2 Ekim günlerinde Bursa İznik’te yapacağımız 4. Dünya Göçebe Oyunları’nda ülkemizin dünyayı ağırlayacağını söylemek pekâlâ mümkün. Zira 102 ülke katılacak; oyunların tarihi açısından en büyük tertibi Türkiye’de düzenleyeceğiz. Hasebiyle memleketler arası alanda dikkat çekmeyi hedefliyoruz. Dünya Göçebe Oyunları’nın Türkiye’deki mesken sahibi Dünya Etnospor Konfederasyonu’nun Lideri Necmeddin Bilal Erdoğan’ın öncülüğünde hayata geçireceğimiz çok uluslu tertip için çalışmalarımız aralıksız sürüyor.
İznik’in tercih edilmesinin özel bir sebebi var mı?
– Bursa, Türk lisan ailesine ilişkin lisanları konuşan Türk nüfusuna sahip ülkeler ve topluluklar ortası kültür örgütü Memleketler arası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) tarafından kültür başşehri seçildi. Bursa bir kültür beşiği; binlerce yıllık geçmişiyle hem tarihin hem sanatın kalbi. Osmanlı İmparatorluğu’nun da eski başşehriydi. Dünya Göçebe Oyunları’nın birincisi 2014’te Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın iştirakiyle Kırgızistan Çolpan Ata’da Issık Gölü’nün etrafında düzenlendi. Akabinde gelen ikinci ve üçüncü oyunlar da tekrar burada gerçekleştirildi. 4. Dünya Göçebe Oyunları da İznik’te göl kenarında oynanacak. Tüm bu istikametlerden değerlendirdiğimizde Dünya Göçebe Oyunları sırf bir spor tertibi değildir. Bize verilen en büyük emanetlerin başında gelir. İznik de bunun için en uygun yer.
– Oyunlar, Türki Cumhuriyetlerle aramızdaki kardeşlik bağlarını daha da güçlendirecek. Bu bahiste ne düşünüyorsunuz?
Dört gün sürecek oyunlar kapsamında göçebe halkların oynadığı branşlarda oyunlar yer alacak. Bunlardan biri olan Aba Güreşi’nde güreşçiler aba giyiyor, bellerine jenerasyon bağlayarak güreşiyor. Yabusame ismindeki bir öbür oyunda at üstündeki okçular üç amacı vurmaya çalışarak uğraş ediyor. Türklerin çok eski devirlerden beri oynadığı savaş sporu Atlı Cirit ve yüksek hareket kabiliyetinin ön plana çıktığı Kökbörü, 4. Dünya Göçebe Oyunları boyunca oynanacak oyunlar ortasında. Ayrıyeten atlı okçuluk, klasik yağlı güreş ve rahvan binicilik ile şalvar güreşi de yeniden oyunlardan bazıları… Tarihi sürece baktığımızda hem Türki Cumhuriyetlerde hem de Anadolu topraklarında oynanıyor. İşte sporun birleştirici gücü burada devreye giriyor. Çok kültürlü bir dayanışma tertibi yapacağız; sporun birleştirici gücünü yansıtırken medeniyetleri bir ortaya getireceğiz. Nihayetinde kardeşlik kazanacak.
– İznik’te düzenlenecek oyunlara halkımızın ilgisi nasıl? Ne kadar iştirak bekliyorsunuz? Oyunlara toplam kaç ülke katılacak?
– İlgi genel olarak çok güzel. İnanıyorum ki, oyunlar yaklaştıkça ilgi daha da artacak. 102 ülkeden 3 bin atlet yarışacak. 300 binden fazla da ziyaretçi bekliyoruz, bu, fevkalade bir iştirak demek. Bunun için gerekli ulaşıma, altyapı ve konaklamaya sahibiz. Saha çalışmaları devam ediyor ve yakında İznik’ten çok hoş haberler paylaşacağız.
– Sayın Cumhurbaşkanımızın iştirakleriyle yapılan tertibin açılışına 5 devlet lideri katılacak…
– Evet, bilhassa devlet erkanının katılması oyunların ne kadar önemsendiğini bir sefer daha gösteriyor. Doğal bunun oyunlardaki gayrete güzel yansıması olabilir. 40’ın üzerinde sportif yarış düzenlenecek. Tüm bu hoş çalışmalarla birlikte şunu da belirtmem gerekiyor ki, 4. Dünya Göçebe Oyunları ülkemizin spor çalışmalarına yönelik bir milattır.
– Pekala, hazırlıklar nasıl gidiyor, iştirakçileri neler bekliyor?
– Hazırlıklarımız son hız ilerliyor. İznik’te şu an çok ağır çalışılıyor. Kalıcı olmasını planladığımız 5 bin kişilik bir tribün inşa etmemizin yanında öteki tribünler, güreş ve okçuluk alanları yapıyoruz. Ayrıyeten yeme içme alanları, klâsik el sanatlarının ziyaretçilerle buluşacağı etno pazar, ibadet alanları, ateş başı sohbetleri için doğal amfiler, atlı sporlar için at barınakları ile at deneyimleme ve okçuluk eğitim alanları tekrar burada yer alacak.
– Atlı Güreş, Kuraş ve Kabaddi’yi de oyunlara eklemişsiniz. Bu branşlar hakkında bilgi verir misiniz?
– Hem atın hem de binicinin hünerini gerektiren Atlı Güreş’te dayanıklılık ve hareket kabiliyeti ön plana çıkıyor. Bu oyunda at güçlü olmalı ve binicinin buyruğuna uymalıdır. Oyunlar daire içindeki düz bir yerde oynanıyor. İki güreşçinin yarıştığı bir savaşa benziyor. Hakemin başlama komutunun akabinde rakipler kazanmak için birbirini attan çekmeye çalışırken, bedeninin rastgele bir bölgesi yere temas eden oyuncu oyunu kaybediyor.
Özbek halkının ulusal güreşi Kuraş’ta iki rakip judodakine emsal halde uğraş ediyor. Karşılaşmalar ayakta gerçekleşiyor. Vurmak, rastgele bir acı verici ve boğucu tekniğin kullanılması yasak. Bir dövüş sanatı olan Kuraş, 3 bin 500 yıllık bir tarihe sahip.
Bir öbür yeni oyunumuz Kabaddi Pakistan, Hindistan ve Nepal’de yaygın oynanan rekabet ve çabaya dayalı bir spor. Kabaddi oyununda rastgele bir top bulunmuyor, sadece koşarak ve atak yaparak oynanıyor. Bir oyuncunun rakip alana girerek oyunculara değmesi ve kendi alanına geri dönmesi temeline dayanıyor. Belirlenen müddette en çok sayı yapan kadro oyunu kazanıyor.
– Klâsik Spor Dalları’ndaki atletlerin seçimi ile ilgili bilgi verir misiniz?
– Misyonumuz cet sporlarımızı ulusal ve memleketler arası düzeyde tanıtmak, prestijini artırmak ve gelecekteki muvaffakiyetini garanti altına almak. Bu spor kısımlarının yaygınlaşmasını sağlayıcı fırsatlar oluşturarak toplumumuzun daha sağlıklı, etkin ve başarılı gençler yetiştirmesine yardımcı oluyoruz. Bu niyetimizden hareketle 8 ila 85 yaş ortasındaki atletleri kıymetlendiriyoruz. 64 vilayetimizde, 351 antrenör ve bin 700 hakem ile çalışıyoruz. Atletlerimizi da Atlı Cirit, Rahvan Binicilik, Atlı Okçuluk, Aba Güreşi, Şalvar Güreşi, Jenerasyon Güreşi, Klasik Kızak, Atlı Kızak ve Kökbörü üzere spor kollarında muvaffakiyetini ispat edenler ortasından seçiyoruz. Değerlendirmeyi de hocalarımız yapıyor.
– Klâsik Spor Kolları’nda kaç tane lisanslı sportmen var?
Federasyon olarak 650’nin üzerinde kulüp ve 25 bini aşan atletle yurt içi ve yurt dışındaki tertiplere katılıyoruz. Karşılaşmaların sonuçlarına nazaran başarılı atletleri ödüllendiriyor, performanslarını artırmalarına katkı sağlıyoruz. Aslında hiç bitmeyen, her kezinde yeni bilgiler öğrendiğimiz bir yoldayız. Atletlerimiz maksatlarına vardığında yeni amaçlar belirleyerek ilerliyoruz. Klasik oyunlarımızı dünyaya tanıtmak üzere manalı bir maksadımız var. Bu mevzuda araştırmalarımız ve değerlendirmelerimiz sürüyor zira biz esaslı değerlerimizden ayrılmadan gelişmeye ve geliştirmeye devam edeceğiz.
