TBMM Lideri Şentop, Necip Fazıl Kısakürek’in ‘Zindandan Mehmed’e Mektup’ İnteraktif ve Dijital Standı’nın ATO Congresium Kongre ve Stant Merkezi’ndeki açılışını gerçekleştirdi. Davetlilere hitap eden Şentop, daha sonra dijital sergiyi gezdi. Şentop yaptığı konuşmada, “Bugün buraya epey üzgün geldim. Bu sabah çok bedelli bir arkadaşımızı, dostumuzu, Meclis’te birlikte çalıştığımız kardeşimizi kaybettik. Pek çoğunuzun da tanıdığı edebiyatımızın naif şairlerinden, şiir ve masallarıyla çocuklarımızı kanatlandıran yakın dostum tıpkı vakitte çalışma arkadaşımız Mevlana İdris Güçlü’yü kaybettik. O da bir üstad Necip Fazıl hayranıydı. Hemşehirlisiydi. Kahramanmaraşlı idi. Bu sebeple buradan Mevlana İdris’i, üstad Necip Fazıl’ın huzurunda anmak isterim” sözlerini kullandı.
‘EMEĞİ GEÇEN HERKESE ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM’
Şentop, konuşmasında Necip Fazıl Kısakürek’i rahmet ve minnetle anarak, “Türk edebiyatının zeki, ince, derinlikli ve yurt kalemi, büyük şiirlerin şairi Necip Fazıl’ın ebediyete intikalinin 39’uncu yıl dönümünde ‘Bir şiir bir hayat; Zindandan Mehmed’e Mektup Sevgisi’ vesilesiyle hepinizi hürmetle selamlıyorum. Necip Fazıl Kısakürek Kültür ve Araştırma Vakfı’nın idare konseyi lideri Sayın Şeyma Kısakürek Sönmezocak’a ve emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. Vakfın başlattığı stant serilerinin 2’ncisi olan ve 2 hafta evvel Atatürk Kültür Merkezi’nde sergilenen ‘Bir şiir bir hayat; Zindandan Mehmed’e Mektup Standı’nın burada açılıyor olmasından büyük bir memnuniyet duyuyorum. Katıldığım bu açılışı İstanbul’da iştirak edemediğim toplantının kazası mahiyetinde görüyorum. Vakfımızın bu değerli çalışmalarının devamını temenni ediyorum” diye konuştu.
‘ŞİİRLERİ TÜRK EDEBİYATININ BAŞ YAPTILARINDAN OLMUŞTUR’
Şentop, Necip Fazıl Kısakürek’in hayatın manasını arayan bir fikir emekçisi olduğunu belirterek, “Şiirleri ise Türk edebiyatının ebediyen baş yapıtları olmuştur. Kaldırımlar şairi Necip Fazıl sevdiklerinin mevt acılarını ruhunda hisseden esir başşehrin vehimlerinde var olmaya çalışan İstiklal Savaşı’nın ve yeni Türkiye’nin inkılap günlerinin ortamında karakterini inşa eden bir adamdı. Hayatı boyunca vefat ve yazgı muammasının şifrelerini çözmeye çalışan metafizik ve estetik derinlikten zahmete yani nefsi ile uğraşa girişen sanatını; Allah’ı aramakla sükuta eren bir deniz üzeredir. Bütün bir ülke onu bugün şiirleriyle tanırken Tohum, Sabır Taşı, Bir Adam Yaratmak, Ahşap Konak, Yunus Emre üzere her biri başkasından enteresan, üstün, hoş tiyatrolarıyla büyük bildirileri veren bir usta senaryo yazarıydı” dedi.
Şentop’a konuşmasının akabinde, Kısakürek ailesi ismine Mehmet Kısakürek, Osmanlı Türkçesiyle yazılmış ‘Zindandan Mehmed’e Mektup’ şiirinin yazılı olduğu çerçeveyi armağan etti.
