Okul-Sanayi İş Birliği Modeli kapsamında Dr. Oktay Duran Mesleksel ve Teknik Anadolu Lisesinin ürettiği kağıt paklık eserlerine ilişkin birinci ihracat tırı için düzenlenen uğurlama merasiminde konuşan Özer, Kovid-19 salgınının akabinde 2021-2022 eğitim öğretim yılını eğitime hiç orta vermeden başarılı biçimde tamamladıklarını kaydetti.
Öğretmenleri, ”sürecin kahramanları” olarak niteleyip kutlayan Özer, “Milli Eğitim Bakanı olarak da onlara vermiş olduğum kelamı tutmanın huzuru içerisindeyim. Nasıl birinci devir tüm öğretmenlerimize ve idari işçimize bu performanslarından ötürü muvaffakiyet dokümanı verdiysem, bugün prestijiyle ikinci periyot, ikinci muvaffakiyet evrakını verdik. Ulusal eğitim tarihinde birinci sefer tüm öğretmen ve idari çalışana bir yılda iki kez muvaffakiyet evrakının verildiği bir periyoda şahitlik ediyoruz. Biz öğretmenlerimizle, öğrencilerimizle, anne babalarımızla, velilerimizle tüm topluma şunu gösterdik; Kurallara riayet edersek, okullar, bir toplumdaki en inançlı ortamlardır. Okullar yalnızca eğitimin yapıldığı yerler değildir. Okullar birebir vakitte çocuklarınızın ruhsal, toplumsal, duygusal gelişimlerini, akran eğitimini, karşılıklı ortak kültür, sanat, spor aktivitelerini yaptıkları yerlerdir. Yani geleceğimizin inşa edildiği yer. Münasebetiyle hiçbir kusursuz uzaktan eğitim yüz yüze eğitimin yerine ikame edilemez.” sözlerini kullandı.
Öğrencilerin de 1,5 yıllık ortanın akabinde okula gitmekte zorlandığını tabir eden Özer, yaşanılan travmayı süratli formda atlattıklarını lisana getirdi.
Öğrenme eksiklerini gidermek için de Bakanlık olarak her türlü dayanağı verdiklerini belirten Özer, şöyle konuştu:
“Bu yaz birinci kez Ulusal Eğitim Bakanlığı olarak çocuklarımızı yalnız bırakmayacağız. Yaz okullarında yanlarında olacağız. Dört tane yaz okulu açıyoruz. Bilim sanat merkezlerinde bilim yaz okulu, sanat yaz okulu, matematik yaz okulu ve İngilizce yaz okulu açıyoruz. Türkiye’nin neresine giderse gitsin öğrencilerimiz başvurarak fiyatsız bir biçimde bu yaz okullarından yararlanabilecekler. Öğretmenlerimiz de istedikleri vilayette, tatillerinde, destekleme yetiştirme kursu kapsamında iki ders fiyatı ücret alarak bu kurslara katkı sunacaklar. Öbür taraftan bildiğiniz üzere okullarımızın kültürel müktesebatını artırmak için tüm okullarımızda kütüphaneler kurduk. 2021 yılının sonunda Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde başlatmış olduğumuz proje kapsamında tüm okullarımızda 16 bin 361 yeni kütüphane kurduk. Ve 28 milyon olan kitap sayısını 70 milyona çıkarttık. Bu yaz kütüphanelerimizi, tüm öğrencilerimiz için okullarımızı açık tutacağız. Öğrencilerimizi, anne babalarını, kütüphanelerimizden faal bir biçimde yararlanmaya davet ediyoruz.”
– “Fen lisesine giren öğrenciler artık meslek liselerini tercih eder hale geldiler”
Beşeri sermayenin niteliği artırılmadan dünyadaki öteki ülkelerle rekabet edilemeyeceğini vurgulayan Özer, Bakanlık olarak bir taraftan geleceğin inşası için gençleri nitelikli yetiştirirken, başka taraftan onları üretimle, inovasyonla, girişimcilik kültürüyle yetiştirmeye büyük itina gösterdiklerini söyledi.
Burada en kritik alanlardan birinin mesleksel eğitim olduğunu lisana getiren Özer, katsayı uygulaması nedeniyle iş gücü piyasasının on yıllar boyunca maliyet ödediğini kaydetti.
Mesleki eğitimin muvaffakiyetlerini anlatan Özer, “Fen lisesine giren öğrenciler artık meslek liselerini tercih eder hale geldiler. Mesleksel eğitimde üretim kapasitesinin artmasından bahsediyoruz. 2021’de meslek liselerimiz tüm Türkiye’de 1 milyar 162 milyonluk gelir elde ettiler. Harikulade bir sayı. Üç yıl evvel 200 milyonlar civarındaydı. Öğrencilerimiz artık yaparak, üreterek öğreniyorlar. 2021 yılında öğrencilerimize dağıttığımız kar hissesi 50 milyonun üzerine çıktı. Öğretmenlerimize 112 milyon dağıtmışız. 2022 yılındaki amacımız 1,5 milyarlık bir gelir. Bu yılın birinci 5 ayındaki gelirimiz 2021 yılındaki gelire nazaran yüzde 231 artarak 560 milyona ulaştı. 2022’yi ben inanıyorum ki 2 milyarın üzerinde bir gelirle kapatacağız.” biçiminde konuştu.
Mesleki eğitimde sorunların artık geçmişte kaldığını vurgulayan Özer, alınan 74 patent, yararlı model, marka ve tasarım tescilinin ticarileşmesini sağladıklarını kaydetti.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) ile attıkları adımlar, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın eğitim konusundaki gayretleriyle çok daha güzele yanlışsız yol aldıklarını belirten Özer, Dr. Oktay Duran Mesleksel ve Teknik Anadolu Lisesini de 56. Ar-Ge merkezi olarak ilan etti.
Ar-Ge merkezi olduğu için okula 2 milyon lira ödenek yardımı yapacaklarını duyuran Özer, alanda bulunan bir öğretmenin talebi üzerine sayısı 3 milyona çıkarttığını açıkladı.
159 bin olan tüm Türkiye’deki çırak-kalfa sayısının bugün 520 bin olduğunu aktaran Özer, maksatlarının 2022 yılının sonunda 1 milyon genci mesleksel eğitimle buluşturmak olduğunu kaydetti.
– “Asıl kaygımız para kazanmak değil”
Törende konuşan Vali Yerlikaya da bu eğitim öğretim yılını yüz yüze muvaffakiyetle tamamladıkları için keyifli olduklarını belirterek, eğitimcilere teşekkür etti.
İstanbul’daki meslek liselerinde öğrencileri mesleğe ve geleceğe yönelik yetiştirdiklerini anlatan Yerlikaya, İSO ve İTO’nun da okullara hamilik yaptığını vurguladı.
Dünyada birinci 10 büyük iktisat ortasına girmek için nitelikli iş gücüne muhtaçlık olduğunu söz eden Yerlikaya, “Burada yalnızca geometrik eğitim yapmak istemiyoruz. Artık başarılı kalfalar, usta üzere ustalar yetiştirmek istiyoruz. Ar-Ge de yapıyoruz. Daha çok üretirse daha çok ciro yapacak. Aslında sıkıntımız para kazanmak değil. Siz piyasaya mal satabiliyorsanız buradaki eğitim yanlışsız bir eğitimdir. İç piyasada, özel kesimde ve kamuda tercih edilebilen eserler ortaya konulabiliyorsa gerçek eğitim yapılıyordur.” halinde konuştu.
Konuşmaların akabinde Bakan Özer, Vali Yerlikaya, İSO Lideri Erdal Bahçıvan ve İstanbul Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü Levent Yazıcı nezaretinde mezun öğrenciler ve patronlar ortasında iş kontratı imzalandı.
İmza öncesi Vali Yerlikaya’nın, “Öğrencilerimiz burada 5 yıl okudu, bonservis istiyoruz” kelamları üzerine firma yetkilisi okula 200 bin lira bağışta bulundu.
İmza merasiminin akabinde protokol üyeleri, Fransa’ya gönderilecek eserleri taşıyan tırı uğurladı.
