Şentop, TBMM’de Malezya Temsilciler Meclisi Lideri Azhar Azizan Harun ve beraberindeki heyeti kabul etti. TBMM Lideri Şentop, dost ve kardeş Malezya’nın, Güneydoğu Asya bölgesinde Türkiye’nin stratejik ortağı olduğunu, iki ülke ortasındaki üst seviye temasları, ziyaretleri arttırmayı dilek ettiklerini kaydetti.
Ağustos ayında Malezya Hükümdarı’nın, Temmuz ayında da Malezya Başbakanı İsmail Sabri Yakub’un Türkiye’ye gerçekleştirmeleri ön görülen ziyaretlerinin, iki ülke ortasındaki bağlantıların geliştirilmesine güçlü bir katkı sağlayacağına dikkat çeken Şentop, Türkiye ile Malezya’nın, İslam coğrafyasının iki stratejik kanadında yer alan demokrasiler olarak ikili bağlantılarını her alanda geliştirmeyi hedeflemesi gerektiğini söyledi.
Şentop, şöyle konuştu:
“Malezya’yı 650 milyonluk Asya coğrafyasında stratejik dost ve kardeş bir ortak olarak telaki ediyoruz. Sizin de bizi Avrupa’ya, Orta Doğu’ya, Afrika’ya, Orta Asya’ya açılan muteber ve stratejik bir ortağınız olarak gördüğünüzü biliyoruz. İslam İş birliği Teşkilatının teşebbüsleriyle Türkiye ve Malezya’nın da çok ağır bir halde desteklediği 15 Mart’ın Birleşmiş Milletler Genel Şurası tarafından Milletlerarası İslamofobiyle Çaba Günü ilan etmesi çok değerli bir milletlerarası ortak başarımızdır. Bu bağlamda 2019 Kuala Lumpur doruğunda mutabık kalındığı üzere İslam düşmanlığı, İslamofobiyle çaba konusunda ortak bir televizyon kanalı tesis etme projemiz de en kısa müddette hayata geçirilmelidir. Şimdiki, bölgesel ve global gelişmeler ile memleketler arası platformlarda gündemde olan mevzular hakkındaki istişarelerimizi de her seviyede yoğunlaştırmalıyız.”
Başta savunma sanayi olmak üzere, elverişli bütün alanlarda alakaların geliştirilmesinde azami yarar olduğunu belirten Şentop, “Terörizm, yabancı düşmanlığı ve İslamofobiyle gayret, global ekonomik sistemin geleceği, Filistin sorunu üzere ümmetin ve insanlığın karşı karşıya olduğu öbür sınamaların tahlili bağlamındaki iş birliğimizi güçlendirmeliyiz” tabirlerini kullandı.
Malezya Temsilciler Meclisi Lideri Azhar Azizan Harun da misyona seçilmesinin akabinde kendisine iletilen diğer davetler olmasına karşın birinci ziyaretini Türkiye’ye yapmak istediğini, bunun da Türkiye’ye verdikleri kıymeti ortaya koyması bakımından değerli olduğunu lisana getirdi.
