37 dost ve müttefik ülkenin iştirakiyle muvaffakiyetle tamamlanan Türkiye’nin yerli ve ulusal imkanlarıyla geliştirdiği ve kimilerini birinci kere kullanarak adeta gövde gösterisine dönüşen Efes-2022 tatbikatı konuşulmaya devam ediyor.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın davetlisi olarak iki gün boyunca Efes-2022 tatbikatını takip eden gazeteciler ortasında yer alan Haber7 Genel Yayın Direktörü Osman Ateşli bakan Akar’la ve Savunma Sanayi Sergisi’nde uzmanlarla yaptığı görüşmelerden değerli bilgiler aktardı.
İşte Osman Ateşli’nin “Bele takacak tabanca bulunamayan günlerden yüzde 80 yerli ve milliliğe…” başlıklı yazısı;
Bir küme gazeteci ile Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın davetlisi olarak iki gün boyunca İzmir Seferihisar’da yapılan Efes-2022 tatbikatını takip etme imkânı bulduk. Mehmetçiğin cenge her daim hazır olma cüret, azim ve kararlılığına bir sefer daha yakından şahit olduk.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yunanistan’a yönelik tarihi ihtarları hakikaten çok kıymetli bir eşikte olduğumuzu ortaya koydu. Devletin en doruğunun tam takım, sonlarımızın Atina’ya en yakın noktalarından birinden, tatbikatı takip etmesi bile başlı başına bildiriydi. Maksat gözetilerek yapılan açık ihtarların adresini bulup bulmadığı konusunda kimsenin kuşkusu yok.
Tatbikatın seçkin gözlemci gününü Libya Başbakanı ve Savunma Bakanı Abdulhamid Dibeybe ile Azerbaycan, Gambiya, Kamerun, Katar, Kırgızistan, Kosova ve Ruanda’nın savunma bakanları, Bosna Hersek, Etiyopya, Kazakistan, Libya, Macaristan ve Pakistan’ın genelkurmay başkanlarının da ortalarında bulunduğu kıymetli isimler de bulunduğumuz platformdan takip ettiler. Tatbikatı hayranlıkla takip ettiklerini gördük.
Tatbikat nihayete erince Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar ile gündemdeki sıcak başlıklarla alakalı uzun bir söyleşi yapma imkânımız oldu. Kayıt dışı olmayan kısımlarından kimi notlarımı size aktarmak istiyorum. Akar söyleşi için karşımıza, 37 ülkeden 11 binden fazla askerin katıldığı tatbikatın, üstün bir muvaffakiyet ile kazasız belasız tamamlanmasının iç huzuru ve memnuniyeti ile oturdu. Efes Tatbikatı, 1975 yılından beri yapılan TSK’nın en büyük planlı tatbikatı… 2016 yılından itibaren milletlerarası seviyede icra ediliyor.
Akar da söyleşi sırasında geniş kapsamlı icra edilen tatbikatın gayesinin ordumuzun “etkin-caydırıcı- saygın özelliğini pekiştirmek” olduğunu vurguladı.
ROMANTİKLERE GÖNDERME, MEDYAYA ÇAĞRI
Söyleşinin yüklü hususlardan biri yeniden Yunanistan’la yaşadığımız tansiyon oldu. Akar, Yunanistan’ı bir sefer daha diplomasi masasına davet etti, gayri askeri statüdeki adaları silahlandırmaktan vazgeçmeye milletlerarası mutabakatlara uygun davranmaya çağırdı. Aşina olduğumuz tabirle “tam da burnumuzun dibi”ndeki adalarla ilgili bir oldubittiye müsaade edilmeyeceğini tekrar etti. Yunan sevdalısı birtakım romantiklere, eski monşerlerin akıl tutulması saçmalıklarına kelamlarının satır ortalarında göndermeler yaptı. Türkiye’nin haklı davasında medyanın daha faal rol oynaması gerektiğini lisana getirdi.
TATBİKATTA YÜZDE 95’İ AŞAN BAŞARI
Akar, tatbikat kapsamında şahit olduklarımızın Silahlı Kuvvetlerimizin günlük hayatında yaptığı faaliyetlerin bir gibisi olduğunu üstüne basa basa tabir etti. Terörle uğraş kapsamında yürütülen faaliyetlere gönderme yaptı. Günlük faaliyetlerde de uçakların gayelerini vurduğunu, askerin en şiddetli arazi koşullarında devam etmekte olan arama tarama faaliyetlerinde emsal faaliyetler içinde olduğunu hatırlattı. “Muharebe deneyimi konusunda kimse Mehmetçiğin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin eline su dökemez” cümlesini kuracak kadar bu bahiste iddialıydı.
Karadan topçu ve komando birlikleri, havadan uçaklar, denizden firkateyn ve botlar maksatları nokta atışıyla vurdu. Denizden karadaki maksatları döven toplar, kıyıya çıkarma yapılan botlar, kuş sürüsünü andıran imajıyla Atak helikopterlerinin, uçakların dosta inanç, düşmana dehşet ve tasa veren imgesi görülmeye bedeldi. Tatbikatta yüzde 95’i aşan bir muvaffakiyet oranından kelam ediliyor.
AKINCI TİHA’dan Efes – 2022’de kusursuz atış:
Batman’dan havalanan Akıncı TİHA, gayesi vurup Batman’daki üssüne geri dönmesi bile dünya gündeminde kendisine yer bulabilecek derecede bir muvaffakiyet… Tüm bunlar olurken, Ege’nin karşı kıyılarındaki yayılmacı komşunun uykuları kaçmasın da ne yapsın. Memleketler arası topluluğun gazıyla Türkiye’ye efelenmeyi kendi kamuoylarına bile anlatmaları bu saatten sonra çok kolay değil.
ATAK helikopterleri Efes 2022 tatbikatında göz doldurdu:
YERLİ ULUSAL SİLAHLAR YERİ GÖĞÜ İNLETTİ
Efes – 2022 Birleşik Müşterek Tatbikatı sırasında yerli ve ulusal savunma sanayiimizin nereden nereye geldiğini de gözlemleme fırsatı bulduk. Dünyanın hayranlıkla izlediği yerli silahlarımızı, gecesini gündüze katarak üretenlerden dinledik. Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “yapılmayanı yapın” formunda göstermiş olduğu amaçta adım adım ilerliyoruz. En stratejik eserler itinayla belirlenerek üretim yelpazesine ekleniyor. Bir iki yıl üzere kısa müddette ordumuzun elinde hiç olmayan silahlar sıfırdan yapılarak envantere kaydediliyor. Silahlı Kuvvetlerin kullanımına sunuluyor.
Hulusi Akar’ın sıkıntının bu istikametiyle ilgili kullandığı, “Silahlı Kuvvetlerimizin eğitimini, tatbikatını en faal formda yerine getirip, en ileri teknolojiye sahip silah , araç, gereç, mühimmatla teçhiz etmek” tabiri hedefleneni özetliyordu.
BELİMİZE TAKACAK TABANCA BULAMAZDIK!
Konuşmanın tam burasında kendi faal askerlik periyoduyla ilgili anlattığı bir anekdot epey dikkat cazipti.
Akar, genç bir subayken memleketler arası vazifelerde yabancı askeri misyonlarla vazife icabı bir ortaya geldiklerinde yaşadıklarına atıf yaptı.
Savunma sanayiinde yüzde 75-80 yerlilik oranını yakaladığımızı bir kere daha teyit ediyor. Sahiden gurur verici bir sayı. Ordumuzda kullanılan savaş aletlerinin ve teçhizatın büyük çoğunluğu artık yerli ögelerden oluşuyor. F-16’ların yeri göğü inleten bombaları bile kendi tesislerimizde üretir hale gelmiş durumdayız…
Tatbikat bölgesinde açılan ve 43 firmanın katıldığı Savunma Sanayi Standı’nda savunma sanayii uzmanları ile görüşme imkânı da bulduk. Gelişmelerin bir kısmı haberlere de yansıdı. Ben de edindiğim kıymetli bilgileri aktarayım; Henüz envantere girmek için sıra bekleyen, test basamaklarında sona yaklaşılmış yüzlerce silah, mühimmat ve sistem var. Bahsi kapatmadan muştuyu verelim; Savunma sanayiimizin yakın geleceği çok büyük muştulara gebe… Tabir edilenlere nazaran bu müjdelerden biri en çok muhtaçlığımız olan, en çok eksikliğini hissettiğimiz eserlerden biriyle ilgili olacak. Yazın ortalarına yanlışsız bu değerli muştuyu duymaya hazır olabilirsiniz.
Efes – 2022 Birleşik Müşterek Tatbikatından nefes kesen imajlar:
TÜRK ASKERİ HAMASETİ VE KABİYETLERİ İLE HAYRAN BIRAKTI
Gelelim tatbikatın en kıymetli ve ıskalanmaması gereken konusuna; Tatbikata damga vuran silahları kullanan askerlerin yürek ve kabiliyeti…
Tatbikatların gece icraları sona erdikten sonra ordumuzun üst seviye kumandanlarıyla da ayaküstü tatbikatı kıymetlendirme imkânı bulduk. Silahların nitelikleri bir yana kimin kullandığının kıymetinin altına çizdiler. “Türk askerinin yapmış olduğu faaliyetleri dünya ülkelerinin hiçbirinin askerinin bu kadar başarılı icra edemeyeceği” konusunda kumandanlarımız da epey iddialıydı. Bilhassa yabancı askeri yetkililerin de bu durumu gözlemlediklerini, birtakım icralar için ‘yapılması çok güç, imkânsız’ dedikleri lisana getirildi.
Ege’deki adaları memleketler arası mutabakatlara alışılmamış bir formda silahlandıran, adalara askeri üsler kuran, NATO ve üçüncü taraf ülkeleri hukuksuzluğuna alet eden Yunanistan’ı bu gerçekler elbette huzursuz ediyor. Dost ve müttefik ülkelerle olan birlikteliğimizin yanı sıra bölge ülkeleriyle bağlantıları düzeltmeye başlamamız da panik katsayılarını artırıyor.
YUNANİSTAN’LA SICAK ÇATIŞMA ORTAMINA GİRER MİYİZ?
Söyleşi sırasında Bakan Akar’a “Türkiye-Yunanistan ortasında yaşanan tansiyondan sıcak çatışma çıkar mı, bu türlü bir riski var mı?” biçiminde bir soru yöneltmiştim.
Cevabı şöyle oldu; “Biz sahiden problemlerin memleketler arası hukuk ve uygun komşuluk ilgileri kapsamında barışçıl yollarla, diyalogla çözülmesinden yanayız. Tüm komşularımızla ve başka bölge ülkeleri ile bağlantılarımız her geçen gün daha da düzgüne gitmektedir. Ancak bu durum, Yunanistan’ın kendi lehine kurmaya çalıştığı tüm oyun ve hileleri bozmaktadır. Bu nedenle bir panik havası yaşıyorlar. Muhataplarımızla her karşılaştığımızda her vakit görüşebileceğimizi lisana getiriyoruz. Maalesef şu ana kadar bir karşılık göremedik.”
En nihayetinde problem şu soruda düğümleniyor; Diplomasi masasına gelmeyen Yunanistan, bakalım tansiyonu daha ne kadar tırmandıracak?
Bunu bilemiyoruz ancak sorunun varacağı noktayı Yunanistan’ın uzunluğunu posunu aşacak işlere bulaşıp bulaşmamasının belirleyeceğini gözlemlediğimiz kadarıyla öngörebiliyoruz.
