Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – İzmir’de yaşayan Sevinç Çelik, bebeğine gebeyken tekrar gebe kalıp iki bebeği de doğurarak hem Türkiye’de hem de dünyada tıp tarihine geçti. Günlerdir kendinden kelam ettiren bu olay ‘süperfetasyon’ olarak isimlendiriliyor ve gebeliklerde hayli az görülen bir durum. Teknik olarak bu ikiz olma halinden büsbütün farklı olsa da farklı vakitlerde rahme düşen iki bebek birebir anda doğduğu için ikiz oldukları düşünülüyor. Dünyada yalnızca 12 bireyde görülen olay, bu durumu yaşayan anneler tarafından mucize olarak pahalandırıyor.
İKİZ GİBİLER FAKAT ASLINDA DEĞİLLER
Türkiye’de yaşayan ve dünya üzerindeki 12’nci hadise olan olarak tıp kayıtlarına geçen Sevinç Çelik, hamileliğinin birinci ayında farklı bir yumurtasında yine döllenme olduğu için ikinci kere gebe kaldığını söyledi. Poyraz ve Ayaz ismindeki bebeklerini 6 Ekim 2017’de dünyaya getiren Sevinç Çelik, birinci olarak oğlu Poyraz’a gebe kaldığını ve bir ay sonra da başka oğlu Ayaz’a gebe kaldığını belirtti.
Poyraz ve Ayaz kardeşlerin tıpkı anda doğduğunu söyleyen anne Çelik, doğum esnasında kucağına birinci olarak Poyraz’ı getirdiklerini ve Ayaz’ı göremediğinde korktuğunu lisana getirdi Süperfetasyon bebek olan Ayaz’ın 1 kilo 500 gram doğduğunu ve 20 gün kuvözde kaldığını söyleyen anne Sevinç Çelik, “Şu an Ayaz’ın gelişimi Poyraz’a nazaran daha geride, bu yüzden gelişimini takip ediyoruz” tabirlerini kullandı.
‘HORMONLARLA İLGİLİ OLABİLİR’
‘Süperfetasyon’ olarak bilinen bu tıbbi olayda iki hafta ve bir ay ortasındaki gebeliklerde yine gebe kalmak mümkün olabiliyor. İnsanlarda epey ender görülen bu olay, kayıtlara nazaran son 100 yıldır yalnızca 12 sefer gerçekleşti. Pekala bu durumunun altında genetik bir bozukluğun yattığını söylemek mümkün mü?
Moleküler Biyoloji ve Genetik Uzmanı Prof. Dr. Korkut Ulucan, süperfetasyonla ilgili genetik bir kıymetlendirme yapmak için kâfi bilgi olmadığını ve hasebiyle yorumunu yapmanın hakikat olmadığını söyledi. Prof. Dr. Korkut Ulucan, süperfetasyonun hormonal bir durumdan kaynaklanabileceğini de ekledi.
Bebeğin anne rahmine düşmesi ve döllenmenin gerçekleşmesiyle olağanda yumurtlamanın kesilmesi gerektiğini söyleyen Dr. Korkut Ulucan, süperfetasyon durumunda yumurtlamanın devam etmiş olabileceğini, hasebiyle bir bebeğe gebe kalmışken ikinci bir bebeğe de gebe kalma durumunun gerçekleşme ihtimalinin var olduğunun altını çizdi.
8 GÜN ORTAYLA GEBE KALDI
Süperfetasyon bebeklerin bir öbür örneği de Avustralya’da yaşandı. İkinci kızına gebe kaldıktan sekiz gün sonra başka kızına gebe kalan Avustralyalı bir anne, bu durumu öğrendiğinde hem şoke olduğu hem de sevinç gözyaşları döktü. Avustralya’da yaşayan anne, genetik olarak ikiz bebeklerin ailelerinde olmadığını, üçüncü hamileliği sırasında iki bebeği olacağını öğrendiğinde hayatının sürprizini yaşadığını söyledi. Tıbbi manada ikiz olarak kabul edilmese de birebir rahmi paylaştıklarından ve tıpkı doğum gününe sahip oldukları için aile onları ikiz olarak kabul ediyor. Şimdilerde 6 yaşındaki kızları Ruby ve Khloe ile tanışan herkes, onların ikiz olduklarını düşünüyor lakin aslında Ruby ve Khloe tıpkı Ayaz ve Poyraz üzere dünyada yalnızca 12 ailenin başına gelen süperfetasyon bebeklerden.
İKİ SENE SONRA KARDEŞİ DOĞDU
Öte yandan İzmir Menemen’de de sıra dışı bir doğum olayı yaşandı. 10 yıl evvel evlenen Eylem-Hüseyin Göksu, nedeni belirlenemeyen kısırlık nedeniyle çocuk sahibi olamıyordu. 2018 yılında Kent Hastanesi’ne başvuran çift, tüp bebek prosedürüyle 2019’da Demir’i kucaklarına aldı. Denemelerde elde edilen embriyoları da dondurttu. Bir bebek daha isteyen çift, Kent Tüp Bebek Merkezi yöneticisi, Bayan Hastalıkları ve İnfertilite Uzmanı Opr. Dr. Dilek Aslan’ın kapısını bir defa daha çaldı.
Dondurulan embriyo çözündürülerek Hareket Göksu’ya transfer edildi ve birinci denemede gebelik elde edildi. 27 Aralık 2021 günü Mavi doğdu. Demir’in dondurulmuş embriyo sayesinde abi, Göksu çiftinin de ikinci sefer anne baba olduğunu belirten Opr. Dr. Aslan, “Bu yol çiftlerin bebek sahibi olma bahtlarını artırırken, çocuklarına kardeş getirme imkanı da veriyor” dedi.
