Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen ileri teknik balistik seramik üretici ve zırh tedarikçilerinden Nurol Teknoloji, Alman seramik ham unsur üreticisi Industriekeramik Hochrhein (IKH) firmasının çoğunluk payını satın alarak ileri teknik seramik teknolojileri alanında değerli bir atılım yaptı.
Yenilikçi seramik tozlar geliştiren ve üreten şirket, araba sanayisi, makine mühendisliği, havacılık, çelik sürece, döküm, kağıt ve dokumacılık sanayisi, cam sanayisi, etraf ve güç mühendisliği ile sıhhat bölümü alanında faaliyet gösteriyor.
Nurol Teknoloji Genel Müdürü Selim Baybaş, AA muhabirine, şirket olarak faaliyetlerini seramik ve kompozit üretimi olmak üzere iki ana alanda sürdürdüklerini söyledi. Bu alanlarda dikey genişleme ve yeni kabiliyetler kazanma üzerine stratejik plan yaptıklarını lisana getiren Baybaş, Nurol Holding İdare Heyeti’nin onayı ve takviyeleriyle dünyanın en büyük, en güzel, en ileri balistik eser ve balistik seramik üreticisi olmak istediklerini vurguladı. Bu kapsamda Almanya’da yaklaşık 30 yıldan beri seramik ve toz metalürjisi alanında kabiliyetlere sahip bir şirketin çoğunluk paylarını alarak bünyelerine kattıklarını söz eden Baybaş, şöyle konuştu:
“Bunu çok önemsiyoruz. Birincisi bir Türk şirketi olarak Almanya’da şirket satın alabilmek ve teknoloji transferi yapabilmek büyük yarar getirecek. İkincisi Türk savunma endüstrisinin gelişimi açısından çok kıymetli. Endüstriyel birikim vakitle kazanılan, farklar vakitle kapanan bir alan. Bu usul inorganik büyümelerle farkı süratli biçimde kapatma imkanına sahip olacağız. Bu tesis yalnızca balistik seramikler değil, başka alanlardaki seramik üretimi noktasında da bize kıymetli bir itme sağlıyor olacak. Bilhassa elektronik, farklı medikal alanlarda toz üretimi ve seramik materyal üretimi amacımızda olan bir bahisti ve şu an radarımıza girmiş durumda.”
TÜRK ENDÜSTRİSİNE KIYMETLİ KAPILAR AÇACAK
Ürettikleri eserlerin ana ham hususunun toz olduğuna işaret eden Baybaş, toz metalürjisinin Türkiye’de son devirde parladığını ve bilgi birikiminin arttığını vurguladı. Baybaş, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Aldığımız şirketin bilgi birikimi bu manada samimi söylemek gerekirse bizlerden çok daha önde. O yüzden öncelikle ürettiğimiz eserleri çok daha âlâ üretmeyi sağlamakla birlikte hiç üretmediğimiz, bilmediğimiz alanlarda, bilmediğimiz tozları kullanmak suretiyle yeni eserler üretmemize yarar sağlayacak. Elektronik alanı bizim açımızdan bilmediğimiz, öğrenmeye çalıştığımız ve genişlemek istediğimiz bir alan. Aldığımız şirketin elektronik seramikleri konusunda da değerli teşebbüsleri, projeleri var. Alman hükümeti ve enstitüler tarafından desteklenen değerli projeleri var. Bunların içinde yer alıyor olmak, yer alacak olmak bizi çok heyecanlandırıyor. Bize ve elbet ki ülkemiz endüstrisine kıymetli kapılar açıyor olacak.”
BÜYÜMEYİ VE İHRACATI DESTEKLEYECEK
Bu satın almanın ihracat faaliyetlerine katkısına da değinen Selim Baybaş, tedarik zinciri idaresi açısından en düzgün tozu Almanya’da üretmenin ve Türkiye’ye transfer etmenin öncelikleri olduğunu söyledi. Ayrıyeten değerli bir kapasite artışının gündeme geleceğine işaret eden Baybaş, şöyle konuştu:
“Amerika’da yeni kurulmuş bir şirketimiz var. Amerikan pazarına girmek üzereyiz. Değerli oyuncularla değerli bağlantılar kurmuş durumdayız. Amerikan pazarı bizim alanımızda dünyanın çok değerli, büyük bir pazarı. Avrupa’da geçenlerde imzaladığımız kıymetli bir proje var. Bütün bunlar kıymetli bir kapasite muhtaçlığı getiriyor. Bu noktada ismimiz şirketin bize toz üretimi, büyüme noktasında çok büyük itmesi olacak. İhracat tarafında bize çok büyük yeni kapılar açacağına da inanıyoruz.”
OLUMLU REFERANSLAR SÜRECİ HIZLANDIRDI
Seramik alanında dünyanın en yeterlisi olma ülküsünün peşinde koşarken buna dayanak verebilecek şirketleri mercek altına aldıklarını anlatan Baybaş, bunların birçoğuyla da görüşmeler gerçekleştirdiklerini bildirdi.
IKH’nin zati kıymetli referans tedarikçilerinden biri olduğunu söz eden Baybaş, şunları kaydetti:
“İlişkilerimiz esasen çok çok güzeldi ve bağlantıları öteki bir noktaya getirmeyi konuşmaya başladık. Bu aylar sürdü. Bu şirketi satın alma masasına getirme sürecinde farklı rakiplerimiz vardı. Amerikalı şirketler, büyükler de vardı. IKH firmasının kurucu sahibi bizimle olan alakasını çok değerli buldu ve bizle devam etti. Değerleme sürecini bitirdikten sonra her şey bitmedi. Sonrasında da Alman hükümetinin şirketin satışına onayını bekledik. Bunun için de Almanya’ya tekraren gittik. İlgili bakanlıklarla görüşmelerimiz oldu. Kendimizi, kümemizi, niyetlerimizi anlattık. Bunun sonucunda da beklediğimizden nispeten kısa bir müddette Alman hükümetinden onayı almış olduk. Onlara şirketin devamlılığıyla alakalı yapılması çok kolay kimi kelamlar verdik.
Nurol Teknoloji, Nurol Kümesi ve küme şirketlerinin global manadaki faaliyetleri, savunma endüstrisi tarafımızın NATO ülkelerine olan faaliyetleri ve çok çok pak bir geçmişe sahip olmamız. Bu satın alma faaliyetinin onaylanmasını çarçabuk sağladı. Aileye yeni bir üye katmış olduk.”
